Pandemi... Maske... Mesafe... Kısıtlamalar... Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 2 yıldır, düşük yoğunlukta kutlandı... Hem de çok düşük.
Bu yıl... Dolu dolu kutlanacak.
"Sevinin küçükler, övünün büyükler,
23 Nisan kutlu olsun.
Çok büyük bayram bu bayram,
Herkese kutlu olsun."
***
Erken gelen oturur
Atatürk'ün Meclisi... Birinci Meclis.
Lüks koltuklar... Ne gezer...
Milletvekilleri... Okullardan getirilen sıralarda oturuyorlar.
Sıralarda oturabilecek kişi sayısı 180.
Milletvekili sayısı... Daha fazla.
Erken gelen oturuyor... Sıralar dolduktan sonra gelen, ayakta görev yapıyor.
***
Kurtuluş'a Ankara desteği
İstanbul... Düşman işgali altında.
Mustafa Kemal Paşa... Samsun... Amasya... Erzurum... Sivas... Ve Ankara'da.
Heyeti ile birlikte... Kurtuluş hazırlığında.
Ama... Elde yok, avuçta yok.
İlk hafta... Ekmek, yemek belediyeden.
Sonra... Kimi paltosunu satıyor, kimi eşyasını.
Yemek... Çorba ile bulgur pilavı.
Çare... Borç almak... Bankadan veya varlıklı insanlardan.
Mustafa Kemal Paşa, "Hayır" diyor.
Bir gün... Ankara Müftüsü Rifat Bey (Börekçi), Mustafa Kemal Paşa'yı ziyarete geliyor:
- Paşam... Ankara halkının desteği... Bir miktar para toplandı... Size getirdim.
- Kasa Mazhar Müfit'tedir... Ona veriniz.
Müftü Efendi... Mazhar Müfit Bey'in (Kansu) odasına giriyor:
- Biraz sıkıntıda olduğunuzu öğrendik. Az da olsa yardımda bulunmayı vazife bildik.
Mazhar Müfit Bey, kasayı gösteriyor:
- Paramız var.
Oysa... Kasada... Sadece, 48 kuruş vardır.
- Müftü Efendi... Teşekkür ederim... Ama önce Paşa ile bu hususta görüşmeniz iyi olur.
- Görüştüm... 'Kasa Müfit'tedir... Ona veriniz' dediler.
- Pekâlâ.
Müftü... Cübbesinin altından bir torba çıkarır... Kâğıt para dolu... Saymaya başlar... Bin lira.
Müftü gidince... Mazhar Müfit Bey, soluğu Mustafa Kemal Paşa'nın yanında alır.
Paşa sorar:
- Ne kadar?
- Bin lira.
- Gördün mü? Akşam ne kadar sıkılmıştık... Bu hatıra gelir miydi? Allah, bize yardım ediyor.
- Evet Paşam... Kul sıkışmayınca, Hızır yetişmez.
Sonra... Mazhar Müfit Bey'in önerisi:
- Bugün size bir ziyafet çekeceğim... Çoktan beridir et gördüğümüz yok... Artık yeter... Bir de irmik helvası.
Mustafa Kemal Paşa'nın tepkisi:
- İsrafa başlamayalım.
- Bir defaya mahsus Paşam... Yarın yine çorba ve bulgur pilavına avdet ederiz.
(Kaynak... Hemşerimiz Atatürk... Naşit Hakkı Uluğ... Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları... 1973.)
***
Tarihin not defterinden
Yarın... Bayram coşku ile kutlanırken... Törenler yapılırken... Nutuklar atılırken... Tarih dedenin defterindeki notlara göz gezdirmek ister misiniz?
23 Nisan 1920... TBMM açılıyor.
Elektrik ne gezer...
Milletvekilleri, gaz lambalarının ışığı altında çalışıyor.
Ve... 4 yıl sonra... 2 Ocak 1924'te... Meclis'in elektrikle aydınlatılması kararlaştırılıyor... Genel Kurul'un 78'inci birleşiminde.
***
Tedavi ücreti
Ferit Bey (Törümküney)... Çorum Milletvekili.
Meclis Maliye Komisyonu Başkanı.
Hastalanıyor.
Doktora gidecek, ilaç alacak parası yok.
Ferit Bey'e, "500 lira" tedavi ücreti verilmesi...
Önce Başkanlık Divanı'nda görüşülüyor.
Ardından... Genel Kurul'da...
Tarih... 3 Mart 1925.
***
Soba
Kalorifer mi dediniz?
Neredee?
Ya da klima... Şaka yapıyor olmalısınız.
Gazi Meclis... Kurtuluş Savaşı'nda çalışan Meclis...
Cumhuriyet'i ilan eden Meclis... Odun sobası ile ısıtılıyor.
***
Devamsızlık cezası
Ordu Milletvekili Hamdi Bey (Yalman) ile Kangırı (Çankırı) Milletvekili Ziya Bey'in (Esen), Meclis Başkanlığı'na verdikleri önerge:
- Meclis'e devam etmeyen üyelerden her gün için ödenek kesilmesine...
13 Nisan 1925... Önerge... Meclis'te oylanıyor:
- Kabul edenler? Etmeyenler? Kabul edilmiştir.
***
Dokunulmazlık
Meclis... İkinci dönem... 11 Ağustos 1923-26 Haziran 1927.
16 milletvekilinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması konusu Meclis'e geliyor.
Kimi... İzinsiz ağaç kesmiş.
Kimi... Küfretmiş.
Kiminin suçu... İhtikâr (Vurgunculuk.)
Kiminin... Görevi kötüye kullanma.
Biri de... Cinayet işlemiş.
7 Aralık 1925... Meclis... Karar alıyor:
1. Cinayet işleyenin dokunulmazlığı kaldırılmıştır.
2. 15 milletvekilinin dosyaları, devre sonuna ertelenmiştir.
***
Üslup sorunu
Dünden bugüne... O kadar çok şey değişti ki.
Değişmeyen bir şey var... Bir sorun... Üslup sorunu.
Dün... Pek yoğun değildi.
Bugün... Ölçü kaçtı... Ne ana kaldı ne de bacı.
Biz yine, düne dönelim.
3 Mart 1922... Meclis tutanaklarından:
- Damat Ferit'in dostusun.
- Levazımdaki hırsızlardan değilim.
- Jurnalcisin... Adi adamsın.
- Mebus adi adam olmaz.
- Vahdettin'in sarayına gittin.
- Saraya giden namussuzdur, bunu söyleyen de en büyük namussuzdur.
***
'Milli irade'
Meclis Başkanlığı, Atatürk'ün Meclis açış konuşmalarını kitap haline getirdi... 1977.
Büyük Atatürk konuşmalarında hep, milli irade vurgusu yapıyor.
"Yüce milli irade karşısında bir harekete cesaret gösterenler ve girişimde bulunanlar asi, serkeş ve haindirler." 1 Mart 1922.
"Milli iradeye uymayanın sonu hüsrandır." 1 Mart 1923.
Büyük Atatürk'ü saygıyla, minnetle, rahmetle anıyoruz.