Ankara'nın tarihi ilçesi... Hitit... Frig... Galat... Roma... Bizans... Selçuklu... Osmanlı... Başkente, 100 kilometre.
Pazar... Hava güzel... Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu, Necati Çetinkaya ve Yaşar Öncan... Ver elini Beypazarı.
Önce... Necati Çetinkaya'dan, yol duası.
Güzergâhta, piknik alanları, kahvaltı mekânları var. İlgi yoğun.
Havanın biraz ısınmasını fırsat bilen çok kişi dışarıda.
Beypazarı da kalabalık... Yemek... Alışveriş... Çarşı canlı.
İlk durak... Belediye... Başkan Tuncer Kaplan, annesi İbadiye Kaplan'ı kaybetti... Başsağlığı... Ve yine Necati Çetinkaya'dan, Kuran-ı Kerim tilaveti.
Çarşıda... Pek çok işyerinde... Aynı yazıyı okuduk:
"Zamanın durduğu şehir."
Gezerken... Sanki tarihin içinde dolaşıyorsunuz.
***
80 katlı baklava
Lokantalar kalabalık... Çok kişi, dışarıda yemek yiyor... Açık havada.
Beypazarı'nın ev baklavası meşhur... 80 katlı.
Ama... Değişiklik olsun diye, 79 katlı yapan da var.
Sipariş çok... İstanbul'dan... Ankara'dan... Her gün... Yüzlerce tepsi.
***
Şehitlere vefa
Araçlarda... Duvarlarda... 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit olanların isimlerini, fotoğraflarını gördük.
Belediye binası girişinde... Şehitlere saygı tablosu.
Kaymakamlık... Belediye... Esnaf... Şehitlerin emanetlerine sahip çıkıyor.
Berber... Lokantacı... Taksici, şehit yakınından para almıyor.
Güzel Anadolu... Öyle vefalı ki.
***
Ahi Evran esnafı
Stokçu yok... Müşteriye kazık atan yok... Bozuk ürün satan yok... Esnaf, Ahi Evran geleneğinden.
Belediye... Zabıta... Denetim... Tam puan.
Esnafla sohbet ettik.
Dinlediklerimizin özeti:
- Korona süreci... Çok sıkıntı çektik... Misafirlerimiz bizi özledi, biz de onları çok özledik... Şimdi işler giderek açılıyor... Çok şükür.
***
Bayrak... Ezan... Vatan
Yüzyıllara meydan okumuş bir tarihi eser... "İncili Camii."
Kapısında... Şanlı bayrağımız.
Duvarda... Vatan için hayatını feda eden şehitlerimize ithafen... Mehmet Akif'ten mısralar:
"Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker." Altında ise şunlar yazılı:
"Şehitlerimizin ruhları şad olsun... Mekânları cennet olsun... Âmin."
Beypazarı... İşte böyle bir yer.
***
Hafta sonu bereketi
Gündem... Her yerde olduğu gibi ekonomi.
Ancak... Durum, Türkiye geneline göre... Bir tık daha iyi.
İki nedeni var:
Tarım... Havuç... Taze soğan... Kıvırcık marul... Aysberg... Turp... Yer elması.
Meydanda... İlçenin simgesi... Havuç... Heykeli dikilmiş.
Ve turizm bereketi... Özellikle de cumartesi-pazar... Kimi yemeğe gelmiş, kimi yerel ürün alışverişine. Kimi de kuyumcuya... Gümüş... Telkârisi meşhur.
***
Sığınmacı ekonomisi
Nüfus, 50 bin... Sığınmacı 7 bin. Çoğunluğu, tarımda çalışıyor...
Suriye'de hayat normale dönerse, memleketlerine dönerler mi?
Aldığımız yanıt:
- Onlar giderse tarım çöker... Türkiye'de işsizlik var ama kimse tarlada çalışmak istemiyor...
Çobanlar bile Afgan.
***
Siyasette gerçek anket
Beypazarı sohbeti... Söz anketlerden açıldı...
Nerede ise her gün anket sonucu açıklanıyor...
Cemil Çiçek'e sorduk:
- Ne diyorsunuz?
Cemil Bey, "55 yıllık siyasetçiyim... Kendi anketimi kendim yaparım" dedi... Ve bir anısını anlattı.
Yozgat'ta... Genç bir avukatım. Siyasetle de ilgiliyim.
Babamın arkadaşı... Demokrat Parti ve Adalet Partisi geleneğinden... Mustafa Bağcı dedi ki:
"Hacı'nın (Baba, Hacı Ahmet Çiçek) oğlu... Heyecanlısın... Gittiğin, konuştuğun yerlerde bir şeye dikkat et.
Sen konuşurken, kasketli köylü gözlerinin içine bakıyorsa, devam et... Sana oy verecek demektir.
Ama... Elindeki bastonla toprağı eşeliyorsa...
Lafı hiç uzatma... Oradan oy alamazsın.
Bu sözleri, hiç unutmadım ve siyaset yolculuğumda kendime rehber yaptım."
***
Sözün özü
Cemil Çiçek, anket sohbetini bağladı:
Anketçiler, göze bakanları mı sayıyor, yoksa toprağı eşeleyenleri mi? Bilemem.
Çoğu, geçmişte iyi sınav vermediler.
Sonunda mahcup oldular mı? Bilemiyorum.
Bildiğim ise şu... Anketçiler yine televizyondalar. Yine sık sık anket yapıyorlar.
Bilimsel metotlarla çalışanlara, işini düzgün yapanlara saygı duyarım... Ama gözlemim şu: Anketlerin büyük kısmı yönlendirici.
Onun içindir ki... Kendi anketini kendin yapacaksın. Ben böyle yapıyorum.