Anadolu bir hazine... Tarih, kültür, doğa... Ve insan zenginliği... Gezdikçe neleri ve kimleri görüyoruz?
Örneğin, Gaziantep'in en büyük ilçesi, 150 bin nüfuslu Nizip'ten... "İnsan ve insanlık" manzarası.
Huzurunuzda... Mehmet Maruf Marufoğlu.
Hacı... Sosyal demokrat... Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu... Okul arkadaşları Uğur Mumcu... Doğu Perinçek.
Varlıklı... Bin 300 dönüm arazi sahibi... Fıstık... Zeytin... Üzüm... Hububat... Bakliyat.
Marufoğlu'nun felsefesi... "Bütün varlığım Allah'ın... Ben sadece bekçilik yapıyorum."
"Bekçi" beş bin fıstık ağacının... Binlerce zeytin ağacının gelirini, "hayır işlerine" harcıyor.
Milli Eğitim'e arsa bağışlıyor... Yetmiyor, okulun inşa giderlerini de karşılıyor.
Mehmet Maruf Marufoğlu ile "damda" buluştuk... Sonbahar akşamında.
***
'Yatırım' sevdalısı
Fakülteyi bitirince... Önce avukatlık stajı... Ardından üç yıl avukatlık.
Ailenin tek evladı.
Babası, bir gün çağırmış:
- Avukatlığı bırak... Malımıza, mülkümüze sahip çık.
Marufoğlu, "Olur baba" demiş... Senelerdir, "Baba malına sahip çıkıyor." Geliriyle de "yatırım" yapıyor... Yatırımları:
Anne ve babası adına, Bilal-Saide Marufoğlu İlkokulu... Bilal-Saide Marufoğlu Ortaokulu.
Maruf Marufoğlu Ortaokulu.
Maruf Marufoğlu Anadolu Lisesi.
Üniversite öğrencileri için Maruf Marufoğlu Meslek Yüksekokulu.
Eşinin adına, İslim Marufoğlu İlkokulu... İslim Marufoğlu Ortaokulu.
Babası adına, Bilal Marufoğlu Sağlık Ocağı.
Engelliler için, Maruf Marufoğlu Toplum Ruh Sağlığı Merkezi.
Eşinin, 32 yaşında trafik kazasında ölen yeğeni adına, Abdulkadir Suat Sayın Rehberlik ve Araştırma Merkezi.
Müftülüğe... Maruf Marufoğlu Ek Hizmet Binası.
Annesi ve yengesi adına Saide ve Hatice Marufoğlu Hemodiyaliz Merkezi... Göz hastalıkları ve dermatoloji merkezi... Sayıyor sayıyor, bitmiyor.
"Ben bir hizmetçiyim... Sadece Allah'ın emirlerini yerine getiriyorum" diyor.
***
İltifata değer marifet
Unutamadığı bir anısı... Yıl 2008... Bir gün, "Ankara'dan" davet almış... Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan'dan:
- Maruf Bey... Size, "TBMM Üstün Hizmet Madalyası" vereceğim... Devlet adına.
Marufoğlu, ağlamaya başlamış:
- Efendim, ben madalyayı hak etmek için bir şey yapmadım ki.
- Hayır... Çok şey yaptın.
Madalya... Maruf Bey'in, "Hizmet aşkını" artırmış.
Ertesi gün, Milli Eğitim Bakanlığı'na "üç okul arazisi" bağışlamış... 23 bin metrekare.
Belediye de, Marufoğlu'nun bu hayırlarını karşılıksız bırakmamış. Maruf Marufoğlu ismi bir cadde ve parka verilmiş.
***
'O bir kahraman'
Damda çay içiyoruz... Saat 21.30... Köksal Toptan'ı aradık:
- Gaziantep'teyiz... Nizip'te... Mehmet Maruf Marufoğlu ile birlikteyiz... Tanıyor musunuz?
- Tanımaz mıyım? O bir kahraman... Eğitim gönüllüsü... Adam gibi adam.
Telefonu Marufoğlu'na uzattık.
Gözleri yaşardı:
- Sayın Başkanım... Vatanım, milletim için yapacağım bir hizmet var mı? Varsa söyleyin... Emir olarak kabul ederim.
***
Devletin her kuruşu eğitime
Gaziantep-Şanlıurfa otoyolu, "Marufoğlu'nun arazisinden" geçiyor.
Devlet, "istimlak bedeli" olarak... Marufoğlu'nun söylemiyle, "büyük para" veriyor.
Marufoğlu... "O paranın bir kuruşuna bile elimi sürmedim" diyor:
- Ülkem için, ülkemin çocuklarının daha iyi şartlarda eğitim alması için harcadım... 79 yaşımdayım. Ülkem için canımı bile vermeye hazırım.
***
Binek aracı
Marufoğlu'nun iki aracı var... Biri, "BMW... X5"
Diğeri... "Kamyonet."
Marufoğlu, "Gaziantep'e veya Şanlıurfa'ya... Adana'ya... Komşu ilçelere" giderken, BMW'ye binmiyor. Ticari kamyoneti kullanıyor.
Soruyoruz... Neden?
- Göze batar... Gösterişe girer... İnsanlar kibirli olduğumu zanneder... Allah'ın gücüne gider.
***
Siyasi gündem
Seçim... Siyaset... Partiler... Marufoğlu ne düşünüyor?
"Şimdi seçimin, siyasetin zamanı değil... Korona bir geçsin... Ekonomi rayına girsin" diyor.
Sonra da... "Gelen-giden siyasetçilerden" söz ediyor:
Sosyal demokratım... CHP'ye oy veririm... Ama CHP milletvekilleri kimlerdir bilmem, tanımam... Ne ararlar, ne sorarlar.
AK Parti milletvekillerinden, ziyaretime gelenler, halimi-hatırımı soranlar var.
Fatma Şahin... Büyükşehir Belediye Başkanı... AK Parti'den... Ama şu parti, bu parti demez, herkesi kucaklar... Ara sıra görüşürüz... Sevgim, saygım sonsuzdur.
***
1960 darbe günleri
Gençlik yıllarında... Lise son sınıfta... "Gösterilere" katılmış... 27 Mayıs 1960 öncesi.
Sonra... "1960 darbesi" gelmiş... Marufoğlu, darbeyi- darbecileri alkışlamış.
Sonra... Yassıada'ya gitmiş... Duruşmaları izlemiş... Ve hasta olmuş.
"Üzüntüden yatağa düştüm" diye anlatıyor:
Adil yargılama yoktu... Kurgulanmış, sonucu belli bir mahkemeydi.
Üzüntümden bir hafta hasta yattım.
Ve şunu anladım: En kötü demokratik rejim, en iyi askeri rejimden çok daha iyi... Yaşasın demokrasi.
***
Hayvana ateş etmeyen avcı
Baston kullanıyor... Oysa "sapasağlam."
"At şu bastonu" diyecek olduk... "Atamam" dedi:
- Kedilere mama verirken düştüm... Kalçam kırıldı... Protez takıldı... Onun için baston kullanıyorum... Beni eskiden görmeliydiniz... Çok iyi at binerdim.
Sohbette... Evdeki tabancaları, tüfekleri gösterdik... "Avcılığınız var mı?" dedik.
- Atıcılığım iyi... Ama hayvana ateş etmem... Günahtır... Hedefe ateş ederim... 12'den de vururum... Üç tabanca, dört tüfek... Koleksiyon.
***
'Hayrın reklamı olmaz'
Veda zamanı... Yaptığı, "hayır işlerinin" fotoğraflarını istedik... "Yok" dedi:
- Kurdele kesmem... Açılışa gitmem... Ben şunu yaptırdım diye fotoğraf çektirmem... Reklama girer... Ayıptır... Ne yaptıysam Allah'ın rızası için yaptım.
Sohbette... Şanlıurfalı gazeteci dostumuz Reşat Uzun yanımızdaydı. "Ben size bir-iki fotoğraf bulurum... Olmazsa çektirir, gönderirim" dedi.
***
Kasım Böler
Derken... Sohbeti noktalarken... Kasım Böler geldi... "Nizip Antep Fıstığı ve Zeytin Üreticileri Birliği Derneği Başkan Yardımcısı." 100 dönüm arazisi var.
"Başkan kim?" diye sorduk.
Meğer... Başkan, saatlerdir sohbet ettiğimiz Mehmet Maruf Marufoğlu imiş.
Biraz konuştuk... Ve öğrendik ki... Kasım Böler de, "Bir hayırsever... Eğitim gönüllüsü... Başladı yaptırdığı okulları saymaya."
Dedesi Kasım Böler, Demokrat Parti Nizip Kurucu İlçe Başkanı... Ve 1960 darbesi sırasında Nizip Belediye Başkanı... Böler ailesi de, darbeden en çok etkilenenlerden.
Saate baktık... Geç olmuş... Kucaklaştık... Ayrıldık.
Ne diyorduk? Anadolu bir hazine... Dağıyla taşıyla, uçan kuşuyla... Tarihiyle, kültürüyle.
Ve hayırsever insanlarıyla.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz