"Siyasi cinayetler kaygım var..."
Ülke sorunlarla boğuşurken, nereden çıktı, ipe sapa gelmez, saçma sapan bu söz?
Yoksa... Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek mi isteniyor?
Fikir üretemeyen siyasi yapı, sinekten yağ, krizden oy çıkarmayı mı hedefliyor?
Siyasetin yol haritasında, "Sorumluluk" vardır.
Siyasetçi... "Sorun çözmeye" odaklanır, "Sorun yaratmaya" değil.
"Konuyu" bir duayenle konuştuk... Cemil Çiçek ile.
Cemil Bey, "Duayen" sözünden hoşlanmıyor... Siyasetin, "Tecrübe küpü...
Ak saçlısı" diyelim.
***
Dünden bugüne
Geçmişten günümüze zaman turu... "Tecrübeyi" dinliyoruz:
Biz, parlamenter sisteme 1876'da girdik... 145 yıl oldu... Arada kesintiler var ama dünyada parlamento tecrübesi uzun olan az sayıda ülkelerden biriyiz.
1.5 asırlık, çok partili döneme baktığımızda, bazı şeylerin hiç değişmediğini görüyoruz.
Bizim siyaset geleneğimiz, önce suçlamaya dayanıyor.
Siyaset, doğruları yapmaktır... Kendi doğrularını hayata geçirmek için yapılan faaliyetin adıdır.
Ama bizde siyaset başkalarının yanlışını söylemek üzerine kurgulanıyor.
Varsa yoksa başkasının yanlışı.
Kendi doğruları üzerine kafa yorulmuyor... Çünkü bu zorlu, çok çileli bir iş.
***
Duyum, yorum...
Cemil Çiçek, "Duyumlara ve yorumlara göre hüküm tesis edilemezdi" dedi... Ve ekledi:
Delillere göre hüküm tesis edilir.
Biz 145 yıldır hep duyumlar ve yorumlar üzerinden siyasi tartışmaları yapıyoruz.
"Öyle deniyor... Böyle söyleniyor... Bu şekilde bir duyumum var" tarzındaki sözler toplumu rahatsız eder... Toplumun huzurunu kaçırır... Siyasette de yerli yersiz, bitmez tükenmez tartışmalara, kavgalara, ithamlara sebep olur.
***
İttihak ve Terakki
Anadolu'da yaygın bir sözdür; "Karnından konuşmak."
Hukukta buna, "Delilsiz konuşmak" deniliyor.
Cemil Çiçek, "Siyaset dersine" devam ediyor:
Delile dayanmayan konuşma, başka yönlerden de sakıncalı.
145 yıl içinde işlenmiş sayısız cinayetler var.
İttihat ve Terakki'nin tarihi siyasi cinayetlerle doludur... Bakan öldürülmüştür... Muhalifler öldürülmüştür.
İttihat ve Terakki'nin önde gelen isimlerinin bir kısmı silah kullanmış insanlardır.
İttihat ve Terakki, bu tür siyasi cinayetlerle iktidar olmuş, sonra da kısa sürede dağılıp gitmiştir.
***
Tövbe
Gerilim... Yüksek gerilim... Bir türlü düşmüyor.
Cemil Çiçek'e göre... Bunun nedeni, "Üslup... Sert tartışmalar... Kutuplaşma."
Cemil Bey, "Ülkenin... En başta siyasetçilerin... Tövbeye ihtiyacı var" diyor:
- Yani... Yaptıklarımızdan pişman olduğumuzu... Üslup hatalarımızı... Bir araya gelmemiz gerektiğini... Samimiyetle itiraf edebilmeliyiz.
***
Ve... Demokratik tövbe
Türk siyasetinin, "Benim de hatalarım var... Af edersiniz" deme kültürü yok.
Biz bunları söyleyince, Cemil Çiçek dedi ki:
Kültürü var da, örneği yok.
İşte buna demokratik tövbe diyorlar.
Her akşam muhasebe yapmak gerekir.
Biz siyasetçiler kendimize şunu sormalıyız: Bugün bu ülke için ne yaptık? Ne söyledik? Hangi olumlu çabayı sergiledik?
***
Bir ömrün hikâyesi
Cemil Çiçek, "Geldik, gidiyoruz" dedi:
75 yaşındayım... Siyaset adına kahır da çektim, ikbal de gördüm.
Ama... Üslup ve tartışma olarak bugün yaşadıklarımız doğru değil... Bunu söylemeliyim.
Bir ülkenin gelişmişliği sadece kişi başına düşen milli gelirle veya bin kişiye kaç araba düştüğü ile ölçülmez.
Müzakere, tartışma, diyalog kültürü, üslup da bir gelişmişlik göstergesidir.
***
Tansiyonu yükseltenler
Sohbetin sonu... Söz TV'lerdeki tartışmalardan açıldı.
Cemil Çiçek'in, "Uyarıları... Eleştirileri" var:
Sadece siyasetçilerin değil, basının da ciddi sorumlulukları var.
Akşamları TV kanalları, sanki horoz dövüşü sahneleri gibi... Hep aynı isimler... Aynı üslup... Aynı nakarat... Var olan tansiyon, daha da yükseliyor.
Kimse kusura bakmasın... İyileri tenzih ediyorum.
***
Doğru davranış
Cemil Çiçek, uzun konuştu... Söylediklerinin hepsini paylaşacağız.
"Başlangıcı" şu sözleriyle yapalım:
- Türkiye'nin bunca meselesi varken, böylesine huzursuzluk yaratacak konuyu konuşmak yerine, ilgili makamlarla görüşüp, onlara bilgi vermek, siyaset açısından daha doğru olurdu.
***
Üslup sorunu
Üslup... Türk siyasetinin kara deliği... Kanayan yarası... Cemil Çiçek dedi ki:
145 yıllık süre içinde Türkiye, demokratik arızaların hemen hepsini yaşadı.
Bunlardan biri de üslup sorunudur.
Maalesef her konuda üslup sorunu var.
Ama en tehlikelisi siyasi cinayet lafıdır... Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma başlatması doğru olmuştur.
Çünkü bu ithamları, dedikoduları ortaya çıkaracak, huzura kavuşturacak makam cumhuriyet savcılığıdır.
***
Sabıka dosyası
Gelelim cumhuriyet dönemine... Cemil Çiçek ile "Aynı konuyu" konuşuyoruz... Dinleyelim:
Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk'e darbe girişimi var... Neticede bu bir siyasi cinayet teşebbüsüdür.
Ondan sonraki dönemlerde... 12 Eylül 1980 öncesinde... Eski başbakan Nihat Erim öldürüldü... Komutanlar, bilim adamları, gazeteciler, siyasetçiler öldürüldüler... Siyasi cinayetlerden, neredeyse nasibini almamış, toplum kesimi kalmadı.
Bu manada siyasi tarihimiz epeyce sabıkalı... Sabıka dosyası kabarık.
Böyle bir ortamda, siyaset yapan insanların eskisinden daha fazla, sözlerine dikkat etmeleri lazım.
Bir atasözü var: Asılmış adamın evinde ipten bahsedilmez.
Bu ülkede, bu kadar siyasi cinayet işlenmişse, söyleyeceğiniz her söz bir panik, korku meydana getirir... Ne oluyoruz, nereye gidiyoruz denilir.
Türkiye'nin huzuru ve imajı açısından da sıkıntılıdır.
Böyle şeyleri dokuz defa düşünüp, bir defa konuşmak gerekir.
***
"Ülkeyi kaybetmeyelim"
Ekim'in bitmesine şurada ne kaldı? Önümüz Kasım, Aralık ve... Sonra...
Hoş geldin 2022.
- Sayın Çiçek... Görünen o ki siyasi tansiyon, 2022'de daha da yükselecek.
- Evet... Maalesef... Ardından 2023 geliyor... Seçim kazanılır, kaybedilir... Bunlar olağan şeyler... Ama ülkeyi kaybetmemek lazım... Kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi koruyalım.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz