Darbenin yıldönümünde... Dün...
Önce Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndaydık... Konferansta:
"Millet İradesine Darbe... 27 Mayıs 1960 Darbesi Uluslararası Konferansı."
Sonra da NTV'deydik... Konumuz, "Darbe... Siyasete müdahale."
Konferansta ve televizyonda, Türkiye'deki, "Yeni sınıftan... Lobiden" söz ettik:
"Sistemin yeni efendileri."
Kimler mi? Biliyorsunuz... Tanıyorsunuz.
Halka tepeden bakanlar... "Hasolar, Memolar" diyenler.
"Benim oyum ile dağdaki çobanın oyu bir mi?" diye isyan edenler.
Darbeye çanak tutanlar... "Ordu göreve" pankartı açanlar.
"Halksız demokrasiyi" savunanlar.
"Garnizon" demokratları.
"Ah bir darbe oluverse" diye dua edenler... Rüya görenler.
"Darbecinin yoluna taş döşemek için" kuyruğa girenler.
Efendiler(!)... Dün vardı... Bugün de var... O kadar çok ki.
***
Akıl tutulması
Darbeler... Muhtıralar... Siyasetin ve siyasetçinin itibarını yerle bir etti.
Ama... Buna rağmen... "Darbeli" cümle kuran...
"Darbeden medet uman" siyasetçilere ne demeli?
Demek "Akıl tutulması" işte böyle bir şey.
***
Kurumsal yalan
Siyasete askeri müdahaleler... "Yalanı" kurumsal hale getirdi.
"Düne dair" bir örnek...
Darbeden birkaç gün sonra... Haziran başında... Gazetelere şu haber servis edildi:
"Sabık Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Cumhurbaşkanlığı maaşını istedi."
"Bugünün örneklerine" gelince...
Hangi birini yazalım? Yüzlerce... Binlerce.
***
Siyasete kurşun sıkanlar
Milli iradeye ilk müdahalenin yaşandığı 27 Mayıs'tan sonra, siyaset ve siyasetçi düşmanlığı da başladı.
Celal Bayar'a, Adnan Menderes'e... Demokrat Parti milletvekillerine isimler takıldı:
"Büyükbaş... Düşük... Sürü... Güruh...
Kocabaş... Kuyruk..." Demokrat Parti'ye karşı olan siyasetçiler... Bu "aşağılamalardan" çok hoşlandılar.
"Kendi ayaklarına kurşun sıktıklarının" farkına varamadılar. Şimdi... Sokağa çıksınlar... Halk, "kendileri için" neler söylüyor, görsünler.
***
Ailelere eziyet
Sadece Bayar'a, Menderes'e... Demokrat Parti'de siyaset yapanlara değil... "Ailelerine" de eziyet edildi.
Menderes'in idamından sonra... "Mirasçısı", eşi Berin Menderes'e dava açıldı: "Adnan Menderes, Başbakan iken Bursa-Çelik Palas'ta kaldı... 11 Şubat 1968'de... Para ödemeden çıktı... Otel, telefon, yemek ve sabun parasının, Berin Menderes'ten tahsiline..."
Berin Hanım... Aylarca bu davayla uğraştı.
Bursa'dan şahitler geldi... Dinlendi.
Ve... Sonunda... Ankara 9. Hukuk Mahkemesi kararını verdi:
- O tarihte Menderes'in Bursa-Çelik Palas'ta kalmadığı anlaşılmıştır... Davanın reddine. Karar No:964/18.
***
Kömür parası
Başbakan Adnan Menderes... 1953'te... Kış vakti... Başbakanlık görevli "Odacılara...
Temizlikçilere" kömür parası verilmesini emretti.
Verildi... 2 bin 300 lira.
Darbeden sonra... Yassıada'da... Bu para Menderes'ten istendi.
***
Komedi gibi
Yalan... Dolan... Çamur at izi kalsın... 27 Mayıs'la birlikte... Siyasetin "yükselen değeri" oldu. Şimdi ise "tavan yapmış durumda."
"Darbeli bir örnek" verelim.
22 Ekim 1960... Darbenin 1 numaralı soruşturma kuruluna verilen rapor: "1950-1960 tarihleri arasında Adnan Menderes 1 milyon 486 bin 265 lira 50 kuruş gayrimeşru servet edinmiştir."
Menderes'in idamından sonra... Aynı konuda verilen ikinci rapor... 14 Şubat 1962: "Menderes'in edindiği gayrimeşru servet 268 bin 293 liradır."
Bir yıl süren dava... Menderes ailesinin avukatı Orhan Cemal Fersoy'un hukuk mücadelesi... 1963'te mahkemenin verdiği karar: "Adnan Menderes, Başbakanlığı döneminde gayrimeşru servet edinmemiştir."
***
Tabela partileri
Siyasi parti enflasyonu... Bir Türkiye gerçeği.
27 Mayıs 1960 öncesinde... Böyle bir enflasyon yoktu.
"İki partili demokrasi" yerleşiyordu.
Darbeden önceki son seçim... 1957...
Seçime beş parti katılmıştı ama... "Ağırlık" iki partide yoğunlaşmıştı... Demokrat Parti... Cumhuriyet Halk Partisi.
Darbeler... "Parti enflasyonuna" yol açtı.
2020'de... Kurulan parti sayısı... 27.
Şu andaki parti sayısı... 107.
107 partili demokrasi olur mu?
Olursa...
Sonuç, bugünkü gibi olur...
***
"Eyüp Sultan'a yardım" suçu
Menderes... İstanbul'a gidişlerinde...
Eyüp Sultan Hazretleri Türbesi'ni ziyaret ederdi.
Eyüp Sultan'ın... "Eksiği-gediği" var...
Yardım gerekli.
Başbakan... "Gerekenin" yapılmasını istedi.
Ayrıca... "Hademe-i hayrata... Fakir fukaraya" yardım.
Toplam... 1 milyon lira.
Yassıada'da bu para, Menderes'in, "Zimmet hanesine" yazıldı.
"Suçlusun... Bu parayı ödeyeceksin" denildi.
***
Beden ölür, ruh ölmez
Darbenin yıldönümünde... Dün de söyledik:
"27 Mayıs" ruhu... "Darbe, muhtıra ruhu" ölmedi... Yaşıyor.
Sağımıza solumuza bakalım...
Demokrasiden söz eden ama demokrasiye inancı olmayan... Darbecinin yollarına gül dökmeye hazır... O kadar çok insan var ki.
Ve... Acı gerçek... Bunların bir kısmı da siyasetçi.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz