Gevezelik... Boşboğazlık...
Şımarıklık... Zevzeklik...
Ukalalık.
Eğer... "Vesayet" aşkıyla yanıp tutuşuyorsan...
Eğer... Kendini, "Halktan üstün" sanıyorsan...
"Birilerinin" gazına gelirsin.
"Paçavradan, palavradan" bildiri yayınlarsın.
Ve... Kendini küçük düşürürsün.
Senin küçük düşmen önemli değil de...
Yarın, sokağa nasıl çıkacaksın?
Milletin yüzüne nasıl bakacaksın?
***
Hodri meydan
Günümüzde... Parti kuran çok... Madem eliniz kâğıt-kalem tutuyor, ağzınız laf yapıyor... Öyleyse... Hodri meydan!
Klavye kahramanlığına... Gece yarısı bildirisine... Hamamda şarkı söylemeye hiç gerek yok.
Kurun siyasi partinizi... Çıkın meydanlara. Geçmişte, bunu deneyen çok "Abiniz" oldu.
Boylarının ölçüsünü aldılar. Haydi... Sıra sizlerde... Gecikmeyin.
***
Amiral battı
Askerlik... Şerefli bir meslek.
Peygamber ocağı.
Ucuz politikanın, kâğıttan kaplanlığın yapılacağı bir yer değil.
Ama... Anlaşılıyor ki... Bu onurlu mesleğin, "Ağırlığını" taşıyamayanlar...
Hala "1960'ta... 1971'de...
1980'de yaşayanlar" var.
Vah zavallılar!
Belli... Evlerinde sıkılıyorlar...
Önerimiz, "Amiral battı" oynasınlar.
***
"Ben sana amiral olamazsın" demedim
Demokrasi... Bir kültür sorunudur... Bildiri yazmadan önce, bu kültürü özümseyeceksin.
İçine sindireceksin.
Amiral olabilirsin... Geçmişte çok gördük... Darbeciler... Cumhurbaşkanlığı bile yaptılar.
Ama sonra... Darbeye soyunduklarına bin pişman oldular.
***
Can çıkmadan
Ülkemizde... Hıyar görünce, eline tuz alıp koşan çok.
Geçmişte gördük... Darbe sözünü duyunca, "Orasınıburasını" oynatanlar.
Muhtıradan, bildiriden söz edilince, "Heyecanlananlar... Zil takıp oynayanlar." Demek ki... Bu işler...
Bazılarının DNA'larında var.
Dün görüldüğü gibi.
Kimi... Bildiriyi ayakta alkışlıyor.
Kimi... Örtülü destek veriyor.
Hani ne derler? Can çıkmadıkça huy çıkmazmış.
Eh... Ne yapalım?
Huyları bu.
***
Bedel
Darbeler... Muhtıralar... Müdahaleler... Türkiye'yi en az yarım yüzyıl geriye götürdü.
27 Mayıs 1960 darbesi olmasaydı... "Sonrakiler" gelmezdi.
1960'ta darbe oldu... "Destekçisi" çoktu... Bazı siyasetçiler.
12 Eylül 1980'de darbe oldu... Kenan Evren anılarında açık açık, isim isim yazdı... Darbe öncesi Genelkurmay'ın kapısını aşındıran, "Paşam, daha ne bekliyorsunuz?" diyen çoktu... Siyasetçiler... Gazeteciler... İş dünyası temsilcileri.
Darbeler... Kimilerini, "Makam sahibi" yaptı. Kimilerinin, "Serveti" arttı. Olan... Türkiye'ye oldu... Ağır bedeli, "Ülke ödedi."
***
Tiyatro 2021
1960 darbesini yapanlar... Yassıada'da tiyatro mahkemesi kuranlar... Adnan Menderes'i asanlar... Hiçbiri hayatta değiller.
Ama... Fakat... Lakin...
"Ruhları" birilerinde yaşıyor.
Ve O, "Birileri" aramızda.
Kimi... Gün oluyor... "Ordu göreve" diye pankart sallıyor.
Kimi... "Bildiri" yazıyor.
Kimi de... "Ah bir darbe olsa" diye, sayıklayıp duruyor.
***
Sınav
Kim kimdir? Kim gerçek demokrat, kim sahte?
Kim darbeye karşı? Kim, "İstemem yan cebime koy" misali, darbe sempatizanı?
"Böyle zamanlarda" belli oluyor.
Herkes, "Rengini" ortaya koyuyor.
Dün... Bunu herkes gördü.
15 Temmuz hain darbe girişiminde gördüğü gibi.
***
Günün şiiri
Büyük şair... Fazıl Ahmet Aykaç... Ruhuna, Fatiha istedi.
Şiirini hatırlayalım:
"Hele var ki bir tablo, Görse şaşar anibal, Ördeklerden bir filo, Bir de kazdan amiral." Tablo... Gerçekten şaşırılacak bir tablo.
"Vesayet meraklılarından...
Darbe özlemiyle yanıp tutuşanlardan" bir filo...
Şairin dediği gibi...
Ördek sürüsü.
Başlarında da... 1 değil, 104 amiral.
***
Kahrolsun darbe Yaşasın demokrasi
Türkiye... Demokrasiyi sevdi...
Türkiye, demokrasiyi başarıyor...
Yaşatıyor.
Darbe, muhtıra, bildiri... Halkın demokrasi sevdasını ortadan kaldırmıyor.
Millet... Seçimle gelenin seçimle gitmesini istiyor.
Millet... İktidarın, "Kansız, darbesiz" el değiştirmesini savunuyor.
Ama... Bir kesim var ki... Kendisini, "Milletin üzerinde" görüyor.
Halkına yabancı... İçinden çıktığı topluma, "Tepeden" bakıyor.
Bunlar... Uzaylılar... Dünde yaşayanlar...
Ayakları yere basmayanlar...
Türkiye'yi, Türk insanını tanımayanlar.
Milletin sırtından geçinip, milletten kopanlar.
Birbirlerine gaz verenler... Gaza gelenler... Darbe sevenler.
Bunlar... Körler... Sağırlar...
Birbirlerini ağırlıyorlar... Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar.
Türkiyem... Büyük ve güzel ülkem...
Bunları görüyor... Yüz vermiyor...
Lanetliyor.
Bu vesile ile... Yüksek sesle... Bir kez daha haykıralım:
Kahrolsun bildiri... Kahrolsun muhtıra... Kahrolsun darbe... Yaşasın demokrasi.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz