Sene 1976... Başbakan Süleyman Demirel.
Başbakan Yardımcıları:
Prof. Necmettin Erbakan... Milli Nizam Partisi.
Alparslan Türkeş... Milliyetçi Hareket Partisi.
Prof. Turhan Feyzioğlu... Cumhuriyetçi Güven Partisi.
"Konumuzla doğrudan ilgisi olan" Bakanlar:
İhsan Sabri Çağlayangil... Dışişleri.
Ferit Melen... Milli Savunma.
Yılmaz Ergenekon... Maliye.
Selahattin Kılıç... Enerji ve Tabii Kaynaklar.
1. Türkiye... Siyasetin sıcak sularında...
Ege'de... Petrol aramaya başladı... "Hora gemisi... MTA... Sismik-1."
2. Dönemin ana muhalefet partisi CHP "Dalga geçti... Alay etti." Hora gemisine isim taktı... "Balıkçı teknesi."
***
İşte tutanak
Tarih 12 Şubat 1977... Cumhuriyet Senatosu'nda "1977 yılı bütçesi" görüşülüyor.
Kürsüde... Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon. Konuşmasından satırbaşları... Tutanaklardan:
Ege'de... Hora, Türkiye'nin itibarı, Türk yurdunun bir parçası olarak dolaşırken, Türk bayrağını Ege'de gezdirirken, Türkiye'nin haysiyeti, izzeti nefsi için orada dolaşırken, Hora maalesef alay konusu edilebildi.
Hora'nın başarısı bu Meclis'indir, sizin hükümetinizindir, Türk milleti- nindir.
***
Karşıyım karşı... Her şeye karşı
Hükümet... "Eleştirilere... Alaylara" aldırış etmedi.
Hora... Ege'de... Bayrak dalgalandırmayı sürdürdü.
Sonra... Siyasette "Siyah bir sayfa" açıldı... Türk demokrasisi için bir "Kara delik."
"Güneş Motel... 11'ler" olayı... "Milletvekili transferi... Transfer edilen her milletvekiline bakanlık koltuğu."
Ve... Demirel Hükümeti gitti.
"Takviyeli" Bülent Ecevit Hükümeti geldi... 5 Ocak 1977.
Ecevit Hükümeti'nin programı Cumhuriyet Senatosu'nda görüşülürken, Adalet Partisi adına, Hatay Senatörü Mustafa Deliveli konuştu... 14 Ocak 1978... Tutanaklardan:
Biz gemi donatıp, ay yıldızlı bayrağımızı taşıyan, kaptanı Türk, teknisyeni Türk, tayfası Türk, Hora'yı meydana getirirken, Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Ecevit, perişan bir tekne diyerek....................... Asılsız suçlamalarda bulunuyordu.
Yunan adalarına Ege adaları dedik, karşı çıktınız... Fantom alalım dedik, karşı çıktınız Sayın Ecevit... Ortak Pazar dedik karşı çıktınız.
***
Genel görüşme
Tarih 15 Temmuz 1976... Perşembe.
Afyon Milletvekili Süleyman Mutlu (CHP) ve 16 arkadaşı Meclis'e bir "Genel görüşme önergesi" verdiler.
Konu... Ege... Kıta sahanlığı...
Önergeden... Sadece bir cümle... TBMM tutanaklarından:
"Hora gemisi Türk toplumunu aldatmak için kullanılan bir sembol haline gelmiştir."
***
Doğru söyleyeni...
Karadeniz'de doğalgaz bulundu... Öyleyse...
"Arkana yaslan Türk...
Kahveni al... Türk işçisiyle, Türk mühendisleriyle, Türk tersaneleriyle gurur duy." 1. Bu sözleri Mehmet Sevigen söyledi... Eski CHP Milletvekili... Eski CHP Genel Sekreter Yardımcısı... Eski Denizcilikten Sorumlu Devlet Bakanı.
2. Mehmet Sevigen... Geçenlerde... CHP'den ihraç edilmişti.
***
Fincanın kulpu
Efsane siyasetçi ve devlet adamı Prof. Turan Güneş bir köye gider.
Fukara köy... Turan Hoca'ya bir fincan kahve getirilir:
- Hocam... Kusurumuza bakma... Fincanın kulpu yok... Fakirlik işte.
- Bu fincanı hemen bizim genel merkeze gönderin... Mutlaka bir kulp takarlar.
Hora'ya... Fatih'e... Ulusal başarılara... Sırf "İktidardakilere takıntı" nedeniyle bir kulp takmak şart mı?
1. Siyaset "Vizyon" gerektirir.
2. "Takıntı" ise vizyon değildir.
***
Siyasetin yol haritası
Siyasette... Aklın ve yüreğin buluşması ile yol alınır.
Akıl ve yürek tatile çıkarsa... Yerini takıntı ve öfkeye bırakırsa... Siyasette yaya kalınır... Yerinde sayılır.
***
Gölge Bakan
Hatırlayalım... Erdoğan Cumhurbaşkanı olunca... Kabine açıklanınca... CHP de bir "Gölge kabine" kurmuştu.
1. O kabine hala yerinde duruyor mu?
2. Ana muhalefetin gölge kabinesindeki... Gölge Enerji Bakanı... Karadeniz'de bulunan doğalgaz için ne düşünüyor?
***
Doğruya doğru
Onur Öymen... Eski CHP Milletvekili... Dedi ki:
- Karadeniz'de önemli bir doğalgaz rezervi bulunmasında siyasi, idari ve teknik düzeyde emeği geçen herkesi kutluyoruz.
Yılmaz Ateş... Eski CHP Milletvekili... Eski TBMM Başkanvekili... Dedi ki:
- Bugüne kadar ekonomik yapılanmada, teknolojide, sanayileşmede, savunmada, enerjide dışa bağımlılığı azaltacak bir adım atan, taş üstüne taş koyan her iktidar ve mensuplarına şükran borçluyuz.
1. Siyasette... Her şeyi ille de eleştirmek şart mı?
2. Yapılan iyi şeylere sevinmek, yapanları tebrik etmek çok mu zor?
3. Onur Öymen ve Yılmaz Ateş, doğruya doğru demekle... İtibar mı kaybettiler?.. Hayır?.. Tam tersi.