Kurtuluş mührünün vurulduğu, Büyük Taarruz'un başlatıldığı tepedeyiz.
Rakım... Bin 874 metre.
Taşlarla örülü siperdeyiz.
Bu siper... Mustafa Kemal Paşa'nın, elinde dürbün, savaşı yönettiği yer.
Az ilerimizde bir "Top" duruyor.
26 Ağustos sabahı şimşek gibi çakan, yıldırım olup düşmanın üzerine gülle yağdıran toplardan biri.
Yarın... Büyük Taarruz'un başladığı gün.
"26 Ağustos, gece sabaha karşı,
Topların çelik ağzı çaldı bir hücum marşı.
Bu ölüm bestesinin içinde yandı dağlar,
Altüst oldu siperler, eridi demir ağlar."
***
Meclis tutanakları
Kurtuluş Savaşı sonrası... 4 Ekim 1922... Meclis toplanıyor.
Kürsüde... "Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa."
"Arkadaşlar!..
Geçen sene ağustosun beşinci günü bu kürsüden beni başkumandan tayin etmiş olduğunuz zaman arzı teşekkür ederken demiştim ki...
Memleketimizi çiğnemek üzere giren Yunan ordusunu harimi ismetimizde boğacağız.
Hakikaten Yunan ordusu harimi ismetimizde tamamen boğulmuştur."
Meclis... Gazi'yi alkışlıyor.
Büyük zaferin yıldönümünde Atatürk'ü ve Kurtuluş Savaşı destanını yazanları... Bu toprakları kanlarıyla sulayan kahramanları saygıyla, rahmetle anıyoruz.
***
"Onlar..." Hiç utanmazlar
Gazi Mustafa Kemal Paşa... Meclis'te... "Bir şeyi vurgulama ihtiyacını" duyuyor:
- O da şudur... Düşman çekilirken, uğradığı her yeri yakmış, yıkmış ve aciz, savunmasız ahaliyi, kadın ve çocuklarımızı öldürmüştür.
Meclis... "Kahrolsun" diye haykırıyor.
Gazi... Konuşmasına devam ediyor:
- Bu müthiş faciayı lanet ve nefretle yâd etmek lazım gelir.
Meclis'ten... "Lanet olsun" sesleri yükseliyor.
Konya Milletvekili Refik Bey... Bağırıyor:
- Üzerimize musallat edenler utansınlar.
Onlar... Uygar (!) Batı... Dün utanmadılar, bugün de utanmıyorlar.
Teröre destek veriyorlar, darbecilere kol kanat geriyorlar.
Dün Anadolu'yu işgal edenler... Bugün bölücü teröre destek verenler... Türkiye'den kaçan darbecilere kol kanat gerenler...
Onlar.
Hiç değişmediler.
***
Meçhul Asker
Büyük zaferin ilk kutlaması... 30 Ağustos 1924'te.
Dumlupınar'da... Çal köyü yakınında.
Törene Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, eşi Latife Hanım'la katılıyor.
"Meçhul Asker" anıtının temelini atıyor... Eşiyle.
Şehit kanının suladığı o toprakları şimdi, barajlar, göletler suluyor.
Topraktan bereket fışkırıyor.
Bu coğrafyada gezerken aman dikkat!..
Ayağınız her an bir meçhul askerin... Kurtuluş Savaşı şehidinin... Mezar taşına takılabilir.
***
Şanslı topçu
Afyon cephesi... Düşmanın en güçlü olduğu yer.
İngiliz Genelkurmayı... "Türkler bu cepheyi 4-5 ayda ele geçiremezler" düşüncesinde.
Başkomutan "O sabahı" anlatıyor... Meclis tutanakları:
Arkadaşlar!.. Topçularımız, fecirle beraber bütün dünyanın gözleri açıldığı zaman ateşe başladılar (Maşallah sesleri).
Kemali takdirat ve hürmetle zikretmek isterim ki, topçularımızın o gün göstermiş oldukları maharet ve vukuf, dünya topçuları için misal olacak mahiyette idi (Sürekli alkışlar).
Düşmanın "4-5 ayda aşılamaz" dediği mevzileri yıkıp geçmek için... Başkomutan'ın ifadesi ile;
- Bir gün de değil, yalnız bir saat kâfi gelmişti (Sürekli alkışlar).
Zaferler haftasında... Kocatepe'deki "Topa" çiçek bırakan... O kadar çok ki.
***
İşte ordu... İşte korku
Düşman panikliyor... Arkasına bakmadan kaçıyor.
Mehmetçik... Mustafa Kemal Paşa'nın söylemiyle... "Yunan ordusunun kalp ve vicdanında dehşetli bir korku yaratıyor."
Öylesine ki...
Atatürk'ün sözleri... Meclis tutanakları:
Bir korku ve panik Yunan milletine intikal etmişti (Kahrolsun sesleri).
O kadar ki, adalarda bulunan Yunanlılar, Türk ordusu geliyor diye firara teşebbüs ediyorlardı.
Arada deniz olduğunu unutuyorlardı.
***
Meclis'te "Fatiha ve tebrik"
Meclis tutanakları... 4 Ekim 1922.
"Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa" zaferle sonuçlanan savaşın "Ayrıntılarını" anlatıyor.
Konuşmasının sonunda... Şehitler için, hep birlikte "Fatiha okunmasını" istiyor.
Ve konuşmanın son cümlesi:
- Arkadaşlar!.. Şehitlerimizin anne ve babalarına taziyeler değil, fakat tebriklerimizi iletelim (Şiddetli alkışlar).
Zaferler haftasındayız.
Kocatepe'de, Dumlupınar'da... Şehitliklerde... Fatihalar okunuyor.
Türkiye, Zaferler haftasını kutluyor.