Kültür Park... Çadırkent... 4 numaralı çadır... Çadırda 4 kişi.
Baba... Ünsal Yıldırım... Emekli.
Anne... Necibe Hanım.
Çocuklar... Kaan ile Taha.
Kendi dertlerini unutmuşlar... Bizi ağırlamaya çalışıyorlar.
-Geçmiş olsun... Nasılsınız? Bir ihtiyacınız var mı?
Baba:
-Yahu... Bu devlet... Çayımıza, sütümüze, bulgurumuza kadar düşünen devlet... Büyük devlet.
Anne:
-Devlet battaniye verdi, istemedim... Battaniyeyi evimden getirdim... Buraya gelen memura, "Battaniyeyi bizden daha kalabalık bir aileye verin" dedim.
***
Felakete davetiye
Sağdaki bina... Sağlam.
Soldaki... Sağlam.
Ortadaki... Yıkılmış.
Niçin?
"Çürük olduğu" için mi?
Hayır.
Öyleyse...
Elazığlı genç anlatıyor:
-Abi... Alt kattaki daireyi, dükkân yaptılar... Dükkân büyük olsun diye de kolonları kestiler.
***
Göz göre göre
Mustafa Doğan... Harput gazetesinin sahibi.
Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti'nin başkanı.
Bizi gezdirdi... Ve anlattı:
Şurada bir bina vardı... Depremde yıkıldı.
Aslında... Bakanlık (Çevre ve Şehircilik) bu binanın yıkılmasını istemişti... 2017'de... Karar alınmıştı.
Ve... Bina boşaltılmıştı.
Ama... Sahipleri... Binayı yıkmak yerine, üniversite öğrencilerine kiraya verdiler.
***
Çiçek bahçesi
Suriyeliler... Her yerdeler...
Elbette Elazığ'da da.
Parkta... Suriyeli çocukları gördük.
İkisinin elinde "Paket" vardı.
"Yardım" paketi.
Giyim kuşamları... Çok iyi... Değişik illerden gönderilenler... Montlar renk renk... Çiçek bahçesi gibi.
***
Bravo Başkan
Sezar'ın hakkı Sezar'a... Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları... "Duruma hâkim... Görev başında... Depremzedeler arasında... Uyku durak bilmiyor, çalışıyor."
Dün... Elazığ'da dolaşırken... Başkanı telefonla aradık.
Tebrik için... Teşekkür için.
***
"Aileden..." İki bakan
Sürsürü Mahallesi... İcadiye... Necati Şaşmaz'ın (Polat Alemdar... Kurtlar Vadisi) mahallesi "Mustafapaşa."
Oktay Kaynarca'nın okuduğu okul da bu mahallede.
"Buralar..." Depremde en çok zarar gören yerler.
"Buralarda..." Bir mini anket yaptık.
Gördük ki...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum... Bölge halkı için... "Aileden biri."
"Defalarca" gelmişler.
"Herkesle" ilgilenmişler.
"Devletin sıcak ilgisini" göstermişler.
***
"7/24" hizmet
Belediyenin iki tesisi var... Lokanta... Kültür Park'ta.
Depremden sonra ikisi de "7/24" açık.
"Çay... Kahve... Su... Çorba... Yemek."
"Mekânlar" depremzede dolu.
Devlet, depremzedenin "Bebeğinin mamasını... Sütünü... Çocuk bezini" bile düşünüyor.
Unutmadan... Sadece devlet değil, "Millet de."
***
Taşınanlar
Taşınan taşınana.
Evi hasarlı olan... Çıkıyor... Başka bir eve taşınıyor.
1. Sektör (Evden eve taşıma)... "İyi iş yapıyor."
2. Kira evine çıkan çok... Kiralar... "Bir anda yükseldi."
***
Asalet
Kamyonlar, kamyonlar, kamyonlar.
TIR'lar... O kadar çok ki. Konya'dan... Hatay'dan... Tarsus'tan... Akhisar'dan... Manisa'dan... Erzurum, Antalya, Kocaeli'den... "Yardım yağdıranlar."
Necati Çetinkaya... Dostumuz... Eski vali... Eski milletvekili... "Bir düzine TIR ile geldi... Giyim kuşam..." Depremzedeleri sevindirdi.
Büyük Atatürk "Türk milleti asildir" demişti.
"Asaleti" deprem bölgesinde gördük.
Milletimiz... Elâzığ'ın "Acısını paylaşıyor... Yarasını sarıyor."
***
Nokta
Geziyoruz... O çadır senin, bu çadır benim.
Depremzede... Ziyaretimizden memnun... Bize çay demlemek peşinde.
Hangi çadıra girsek... "Dua" dinliyoruz.
"Devlete... Millete" dua.
-Allahaısmarladık Elazığ.
Elazığlı... "Güle güle" diyor:
-Selametle git... Ve şunu yaz... Devlete olumsuz laf söylemek vicdansızlık olur.