Araştırmanın konusu... "Yerel yönetimlerde etik."
Araştırmayı yaptıran... "Kamu Etik Kurulu."
Araştırmanın finansmanı... "Avrupa Birliği."
Vatandaşa "Belediyeler ile ilgili düşüncesi" soruldu.
Yüzde 94.4'lük kesimin yanıtı:
-Güvenmiyorum.
Güven zedelenmesinin nedeni...
"Yolsuzluk." Vatandaşa "Bir soru daha" soruldu:
-Yolsuzluğa tanık oldun mu?..
Bizzat gördün mü?
Yüzde 92'lik kesimin yanıtı:
-Hayır... Bizzat görmedim.
Araştırma... Kamu Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan'ın çantasında.

***

Bugün... İstanbul'da neler konuşulacak?

Kamu Etik Kurulu bazı illerde "Çalıştay yaptı." Gaziantep'te...
Erzurum'da... Trabzon'da...
Diyarbakır'da.
"Yerel Yönetimlerde Etik" konusunda.
Bu çalıştaylar "Avrupa Birliği Projesi... Projenin Türkiye ayağı." Vali... Büyükşehir belediye başkanı... Kaymakamlar...
İlçe belediye başkanları...
Öteki ilgililer/yetkililer...
Çalıştaya katıldılar.
Bugün "İstanbul çalıştayı" var.
Bakalım neler konuşulacak?
Önerimiz... Kamu Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan'ın "Büyük fotoğrafı" çantasından çıkarması.
Ve... Katılımcılarla...
Medya ile paylaşması.
Büyük fotoğraf...
"Kamuoyunun belediyelere bakışı." Yani... "Yüzde 94.4" olayı.

***

Yemin

Osmanlı dönemi... Sadrazam Koca Ragıp Paşa toplantıdadır.
Rüşvet konusunda şikâyetler aldığını söyler ve... "Rüşvet almayanlar yemin etsinler" der.
Odada bulunanlar başlarlar "Hiç rüşvet almadım" diye yemin etmeye.
Bu sırada... Odada olan, ünlü nüktedanlardan Şair Haşmet, bir kenarda sessizce durmaktadır.
Sadrazam ona seslenir:
-Haşmet... Sen de önemli devlet görevlerinde bulundun... Yemin etmeyecek misin?
Haşmet "Efendimiz" diye söze başlar:
-Yalan yere yemin edenin "Çatlayacağına veya çarpılacağına dair" yaygın bir inanış vardır... Şimdilik bekliyorum...
Eğer odada hazır bulunanlar içinde kimse çatlamazsa veya çarpılmazsa ben de yemin edeceğim.

***

Tabela

Salih Gök... 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde Batman Belediye Başkanlığı'na seçildi.
Mazbatasını aldı... İlk icraatı...
Hemen bir "Tabelacıyı" çağırdı:
-Büyük bir tabela yaz... "Rüşvet alan da veren de melundur" diye...
Getir, belediye binasının girişine as.
Salih Gök... Rahmet istedi... Dürüst adamdı... "Ne yerdi, ne de yedirirdi." Bütün Batman onu severdi.
Kader... Ecel... Zamansız öldü...
Belediye başkanlığı görevi sona ermeden.
Salih Gök'ten sonra... Belediye binasından "O tabela" kaldırıldı.
Ne zaman "Belediye...
Yolsuzluk... Rüşvet" konusu açılsa...
"Batman'daki tabelayı" anımsarız.

***

Hodri meydan!..

Siyaset... Bazen "Meydan okumayı" gerektirir.
Fi tarihinde... Meclis'te...
Reformlardan söz eden İsmet İnönü'ye laf atılmıştı:
-Sen ancak kardeşlerine reform yaparsın.
İnönü'nün yanıtını hiç unutmayız:
-Hakkımda Meclis soruşturması açılmasını istiyorum... Bütün siyasi hayatım için.
Yine... Bir tarihte... Meclis kulisinde...
Mesut Yılmaz'a "Bir şey" söylemiştik:
-Karadeniz... Fabrika...
Sagra... Ortaklığınız olduğu konuşuluyor?
Turizm Bakanı Mesut Yılmaz soluğu Meclis kürsüsünde aldı:
-Hakkımda bazı söylentiler varmış... Sagra... En ufak ilişkim ispatlansın, bakanlığı da milletvekilliğini de siyaseti de bırakacağım.
Ve... Daha geçenlerde... "Gizlice Külliye'ye gitti" denilen Muharrem İnce'nin meydan okuması:
-İspat etsinler kendimi Taksim meydanında yakarım.
Evet... Böyle durumlarda "Kimi, kendine güvenir, meydan okur." Kimi... Kimileri de... "Efendim...
Estek, köstek" der durur.

***

Yakın tarihten bir yaprak

Zaman... Çok şeyi unutturuyor.
Bir "Dava" vardı... Banka genel müdürlüğü yapan Engin Civan ile dönemin ünlü iş adamı Selim Edes arasındaki dava.
Selim Edes... Mahkemede... Engin Civan'ın rüşvet istediğini... Kendisinin de verdiğini söylemişti.
Engin Civan... Savunmasında...
"Hani verdiğin rüşvetin belgesi" demişti.
Selim Edes'in "Biraz poşetlik olan" tepkisi "Tarihe" geçmişti:
-Rüşvetin belgesi mi olur lan pezevenk.

***

Kitap

Prof. Dr. Ahmet Mumcu... Allah uzun ömür versin... "Rüşvetin kitabını" yazdı... Seneler önce:
"Osmanlı'da rüşvet." Kitap... Rüşvet konusunda bir "Klasiktir." Zaman buldukça karıştırırız... Eğer hâlâ kitapçılarda varsa, okumanızı öneririz.
Bugünün olayı ile benzerlikler göreceksiniz.

***

Dar alanda kısa paslaşmalar

Ortada önemli bir iddia var...
İsimler havada uçuşuyor.
Olay "Siyaset... Seçim...
İktidar... Muhalefet... Parti çekişmesi" olayı değil.
Olay... Tek kelime ile "Rüşvet" olayı.
Top yuvarlamaya... Topu taca atmaya... Dar alanda kısa paslaşmalara hiç gerek yok.
Hani... Köroğlu ne demişti;
"Mert dayanır namert kaçar,
Meydan gümbür gümbürdenir."
Meydan... Günlerdir gümbür gümbür.