Diyarbakır havaalanına haftada 112 uçak iniyor... Ama bu uçaklardan inen tek bir "Yabancı gazeteci... Yabancı diplomat" yok... Neden acaba?
Yabancı diplomatlar Diyarbakır'ı "Komşu kapısı" yapmışlardı.
HDP'nin bir etkinliği olsa, yabancı gazeteciler "Diyarbakır'a koşarlardı."
Evladını arayan anneler günlerdir HDP İl Merkezi önünde "Nöbet tutuyorlar."
Batılı diplomatlar... Batılı gazeteci ve televizyoncular "Görmüyorlar... Duymuyorlar."
İkiyüzlülük buna denir.
***
Başını kuma gömenler
Saadet Varank... 15 Temmuz şehidi Prof.Dr. İlhan Varank'ın eşi.
Ayşe Aslantürk... İlhan Varank'ın ablası.
İstanbul uçağından indiler... "Verin çocuklarımı" diye haykıran gözü yaşlı annelerin yanına gittiler.
Kucaklaştılar.
"Sizinleyiz" dediler.
Ders verdiler... Kimlere mi?... Annelere destek vermemek için... HDP'yi eleştirecek tek söz söylememek için... Günlerdir "Kaçan, saklananlara... Başını kuma gömenlere... Sözde insan hakları savunucularına... Kimi şöhretlere."
***
Düzce-Diyarbakır hattı
Düzce nire, Diyarbakır nire?... Aradaki uzaklık 1.150 kilometre... Ama gönüller bir olunca, aradaki uzaklığın ne önemi var?
Düzce'deki sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri, Anıtpark'ta toplandılar.
Diyarbakır'daki "Çocuğunu arayan annelere" seslendiler.
"Kalben ve fiilen yanınızdayız" dediler.
Düzce'nin fındığı meşhur... Çam sakızı çoban armağanı... Diyarbakırlı annelere Düzce'den fındık gönderecekler.
***
Batı... Dün neyse bugün de o
Mart-2016... "Altı bakan" bir masanın etrafında buluştular.
Üçü Türk... Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Efkan Ala.
Üçü de Belçikalı... Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Didier Reynders, Adalet Bakanı Koen Geens, İçişleri Bakanı Jan Janbom.
"PKK... Terör... İşbirliği..." Her şeyi konuştular... Belçika yanımızdaydı(!)... Aradan bir hafta geçti... Başbakan Ahmet Davutoğlu Belçika'ya gitti.
Brüksel'e... "Türkiye- AB zirvesine."
Toplantı... Avrupa Birliği'nin "Konsey" binasında yapıldı.
Binanın arkasında PKK'nın "Çadırı" vardı.
Bir hafta önce söylenen sözler "Havada kalmıştı."
Gelelim bugüne... Senelerdir PKK'ya "Sempati duyan, hoşgörü gösteren" Belçika'dan tek kişinin çıkıp da, Diyarbakır'ın acılı anneleri için bir çift söz ettiğini duyan oldu mu?
***
Beypazarı Kurusu
Osman Altınışık... Sabah Gazetesi Ankara eki Yayın Yönetmeni... "İlginizi çeker mi" dedi ve... "Beypazarı'ndan Diyarbakır'a destek gitti" diye devam etti.
Destek... "Beypazarı kurusu."
Tereyağlı... Sütlü... Beypazarı'na özgü bir damak tadı.
Gönderen... Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan.
Teşekkürler Beypazarı.
***
Avrupa
Almanya... Belçika... Yunanistan... Hollanda... Danimarka... İsveç... Avusturya... Fransa... Yıllarca PKK'ya "Sempati ile baktılar."
"Korudular... Kolladılar."
Aynı ülkelerden şimdi de "Oğlumu istiyorum" diye gözyaşı döken annelere ufacık bir "Sempati mesajı" bekliyoruz.
Ama "Gelmeyeceğini" de biliyoruz.
Onların sempatisi hala terör örgütüne.
***
Duygusal Buluşma
Mahir Ayabak... 17 yaşındaydı... Liseyi yarım bıraktı... Çalışmaya başladı... Garson olarak.
15 Temmuz gecesi... Geç saatlere kadar pastanedeydi.
Sonra... Hain darbe girişimini işitti.
Ve arkadaşlarıyla buluştu... Atatürk Havalimanı'na koştu.
Darbecilere karşı direndi... "Tazecik fidan" sonunda şehit düştü.
Muteber Ayabak... 15 Temmuz şehidi Mahir'in annesi... Diyarbakır'da... Diyarbakırlı annelerin yanında.
Gel de duygulanma.
***
Derin sessizlik
Cumhuriyet Halk Partisi Diyarbakırlı annelerin "Evlat arayışı" karşısında hala "Sessiz."
CHP Diyarbakır'a "Dürbünün tersiyle bakmayı" daha ne kadar sürdürecek?
Diyarbakır'daki direniş... Bekleyiş... "Siyasi bir olay" değil.
Tamamen "İnsani bir olay."
Ana muhalefet partisindeki bu "Derin sessizlik" neden?
CHP'nin "HDP'ye borcu" çok mu fazla?
***
Vatan için(!)
Orhan Veli'nin unutulmaz şiiridir:
"Neler yapmadık şu vatan için,
Kimimiz öldük,
Kimimiz nutuk söyledik."
Günümüzde de... Vatan için (!) kimi tweet atıyor, kimi reklam peşinde koşuyor.
Kimi de... Diyarbakırlı annelere şaşı bakıyor.
***
Günün sorusu
Görevden alınan Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları için kimler "Dayanışma" sergilediler... Telefon ederek... Bizzat giderek... Mesaj göndererek... Demeç vererek.
Onların içinde Diyarbakır'ın gözü yaşlı annelerini arayıp soran var mı?