Nihat Zeybekci "31 Mart akşamı en çok konuşulacak şehir İzmir olacak" dedi.
Mümkündür... Olabilir.
İzmir'e AK Parti penceresinden bakacak olursak... Geçen seçimde (30 Mart 2014) AK Parti İzmir'de "6 ilçe belediyesini" almıştı...
Bu defa "İlçe sayısını" artırabilir.
CHP penceresinden bakacak olursak "Özgül ağırlık" konusunda tartışma çıkabilir... Dün CHP'nin İzmir'deki "Ağır Abisi" Aziz Kocaoğlu idi... Şimdi kim olacak?.. Tunç Soyer mi, yoksa Tuncay Özkan mı?
Görünen o ki sandıktan kim çıkarsa çıksın "Mahallenin en güzel kızı" rahat bırakılmayacak...
Uzun süre konuşulacak.
***
Ekonomi
Daha önce Ekonomi Bakanlığı yapmış olan Nihat Zeybekci'ye bir gözlemimizi söyledik:
-Gittiğimiz yerlerde hep ekonomi konuşuluyor... Sanki seçime giren "Bir parti daha" var... "Ekonomi partisi." Nihat Zeybekci sorumuza "İki yanıt" verdi.
Birinci yanıt:
-Seçimden sonra her şey disipline girecek... Faiz, kur, enflasyon aşağı inecek.
İkinci yanıt:
-İzmir diğer illerden farklı... İki ayrı anket yaptırdık... Halkın öncelikli 3 sorunu içinde ekonomi yok...
Altyapı var... Ulaşım var... Çarpık kentleşme var.
***
İzmir... Kan Kaybediyor
Nihat Zeybekci öyle bir söz söyledi ki katılmamak mümkün değil:
-Türkiye'de milli gelir 10 bin dolar ise İzmir'de 25 bin dolar olması gerekir...
İzmir, Türkiye'nin en zengin şehirlerinden biri olmalıydı... Bu potansiyel var.
Bizce de potansiyel var.
Ama İzmir'in önünü tıkayan "Bir şeyler" de var.
Siyaset mi?... Ortak aklın işlemeyişi mi?... Sen ben çekişmesi mi?... Bunu en iyi İzmirli bilir.
Bizim bildiğimiz ise "Güzel İzmir'in" kan kaybettiği.
***
HDP... Arkadan İten Lokomotif
Görünen köy kılavuz istemez...
CHP-İyi Parti ittifakına "HDP desteği meydanda... Zaten inkâr eden de çıkmıyor." Bu nedenle İzmir-Merkez'de "CHP'nin sorunu yok... Önde." Ama "Kırsal kesime... İlçelere" gidince... HDP'nin aynı şekilde "Arkadan iten lokomotif" olduğunu söylemek zor.
***
Düzeyli Yarış
İzmir'deki seçim kampanyasının en güzel yanı "Türkiye'ye yakışan...
İzmir'e yakışan" bir yarış olması.
"Polemik... Belden aşağı vurma...
Düzey düşüklüğü" yok sayılır.
Uygar bir seçim mücadelesi.
Dileriz "Son viraj" yaklaşırken üslup kirlenmesi olmaz ve böyle devam eder.
***
CHP... Kaynayan Kazan
Nihat Zeybekci'nin "Nasıl aday gösterildiği" malum...
"Erdoğan'ın adayı... Parti yönetiminin adayı... Üzerinde bir tartışma olmadı." Tunç Soyer'e gelince...
"Kimin adayı?" Parti yönetiminin mi?...
Yoksa doğrudan Kemal Kılıçdaroğlu'nun mu?.. Bu konu CHP'de hâlâ konuşuluyor.
"Tartışma" seçimin gürültülü ortamında pek dikkat çekmiyor ama... Seçimden sonra "CHP...
İzmir tartışmalarına gebe." "Olay" sadece Tunç Soyer'le de sınırlı değil... "Bazı ilçeler" kaynayan kazan.
***
Baş Ağrısı... Kaçınılmaz
Özgül ağırlık... Ağır Abi sorunu... Aziz Kocaoğlu'nun devreden çıkması ile yaşanan boşluk... Tuncay Özkan'ın tırmanışı... "Bu konuya" girmemiz boşuna değil.
İzmir'de konuşuluyor ki... Bazı ilçe adaylarının belirlenmesinde Tuncay Özkan önemli rol oynadı... Çiğli gibi... Çeşme gibi...
Buca gibi.
"Kaynayan kazandan" söz etmemiz de boşuna değil... Bir örnek verelim:
Buca'da aday açıklandı...
Aday tanıtım toplantısına bile katıldı.
Ama son dakikada ne olduysa oldu... Aday değiştirildi...
Seçim kuruluna başka isim bildirildi.
Dilerseniz... Bir örnek daha:
Balçova'da aday açıklandı... Üç dönemdir belediye başkanlığı yapan isim.
Sonra... Hukuki bir sorun...
Mahkeme kararı... Adaylık düştü.
Adaylık bekleyen çoktu...
Fakat... Genel Merkez kimi aday gösterdi dersiniz?... Üç dönemdir belediye başkanlığı yapan ve adaylığı mahkeme kararı ile düşen kişinin eşini.
Bu olayların parti içinde "Baş ağrıtmaması" mümkün mü?
***
Amele Yanığı
Yazımıza Nihat Zeybekci'nin ziyareti ile başlamıştık.
Oldukça "Yanmış" bulduk.
Takıldık... "Deniz yanığı mı" diye.
Güldü... "Amele yanığı... Sabah 07.30... Gece saat 01...02..." -Kilo vermiş gibisiniz?
-Evet... 4 kilo verdim...
Koşturmaktan... Durmak yok, koşmaya devam.