Sabah orada, öğleye doğru şurada, öğle vakti burada, ikindi zamanı bir başka yerde... Sürekli koşuşturma halinde.
Binali Yıldırım'a takıldık:
-Günde kaç vardiya çalışıyorsunuz?
Gülerek "En az baş vardiya" dedi:
-Sabah saat altıda yedide güne başlıyorum... Gece yarısına kadar çalışıyorum.
Gördük... Gerçekten çok çalışıyor... Hani futbolda/basketbolda bir deyim var "Tam saha press" diye... Binali Bey'in tarzı tam da böyle.
***
"KANKA"
Binali Yıldırım'la Sultangazi'de konuştuk.
Sultangazi'ye giderken... Sultangazi'den dönerken... "MHP'nin afişlerinin, Devlet Bahçeli'nin fotoğraflarının" asılı olduğu yerler gördük.
Afişlerde "Cumhur İttifakı'na... Binali Yıldırıma vurgu" vardı.
Binali Bey'e sorduk:
-MHP ile kankalık ne âlemde?
-Çok iyi gidiyor... İyi çalışıyorlar... Gittiğim her yerde MHP ilçe merkezlerini ziyaret ediyorum.
***
DİNLEME SANATI
Konuşmak bir sanat... Ama dinlemek de bir başka sanat.
Dinlemek biraz da sabır işi.
Binali Yıldırım "Sabırlı... Dinliyor... Kimsenin sözünü kesmiyor."
Dedik ki:
-Tebrikler... Bu önemli bir özellik.
Binali Bey "Dinlemek gerçekten çok önemli" diyerek söze başladı:
-Dinlemeyi severim... Her insan önemli... Konumu ne olursa olsun herkesin söyleyecek bir sözü vardır... Fikri vardır... Dinlemekle ne kaybedersin?
***
GENÇLİK
Gençlerle iletişim... Turgut Özal buna büyük önem verirdi... Binali Yıldırım'ın da gördük ki, gençlerle iletişimi çok iyi.
Biz bu konuyu açınca Binali Bey şunları söyledi:
Farklı yaşlardayız... Ayrı kuşağın insanlarıyız.
Bizim okuryazarlığımız, alfabe okuryazarlığı.
Gençlerinki ise bilgisayar okuryazarlığı.
Bizler dijital göçmeniyiz.
Gençler ise bilgisayarın yerlisi.
Gençler, bizleri yetiştirecekler.
Gençlerden öğreneceğimiz çok şey var.
Gençliğe önem vereceksiniz... Gençliğe güveneceksiniz.
Binali Yıldırım'ın yanından ayrıldıktan sonra "Notlarımıza" göz attık.
Gençlere dair söyledikleri hayli uzun... Biz sadece özetini yazdık.
Ve şunu düşündük:
"Büyük Atatürk'ün gençliğe güvenmesi... Cumhuriyeti Türk gençliğine emanet etmesi boşuna değilmiş."
***
KATILIM
Sultangazi'de bir mini anket yaptık... "Seçmenin 31 Mart seçimlerine ilgisi" üzerine.
Gözlemimiz... Katılımla ilgili... Sandıklar dolacak.
Bu gözlemimizi Binali Yıldırım'a da söyledik.
"Katılıyorum" dedi:
-İttifak olayı seçime katılımı yükseltiyor... Seçime katılım yüzde 80'in altına düşmez.
Veda zamanı... Binali Bey'e başarılar diledik ve ayrıldık.
Son not... Binali Bey'in "Projelerle dolaşması... Sürekli proje konuşması" hoşumuza gitti.
***
"EŞKİ SU"
Sohbet sırasında Binali Yıldırım "Size bir şeyler ikram edelim" dedi.
Az ilerimizdeki masada "İkram edilecek şeyler" vardı... Baklava... Börek... Kek gibi.
"Teşekkürler" dedik ve ekledik:
-Ama "Ekşi su" varsa... Bir bardak "Ekşi su" içeriz... Erzincanlılar'ın söylemiyle "Eşki su."
Binali Bey bastı kahkahayı.
Sohbetten sonra birkaç kişi bize sordu:
-Uzaktan sizi izliyorduk... Ne dediniz de Binali Bey kahkahalarla güldü?
"Su istedik" dedik:
-Eşki su rica ettik... Yokmuş... Ona güldü.
Dinleyenler, söylediklerimize bir anlam veremediler... "Eşki su da nedir" dediler.
"Eşki... Ya da ekşi" su, Erzincan'da volkanik dağlardaki kaynaklardan gelen su... Şehrin 10 kilometre dışında... Mesire alanında.
Erzincan'a gelen mutlaka oraya gider ve kaynağından bu suyu içer.
Şifadır... Bağırsak, karaciğer, mide, safra... "Doğal maden suyu."
Yolunuz Erzincan'a düşerse... Kaynağı görmeli ve bu şifalı suyu içmelisiniz.
***
KADIN
Gezdiğimiz yerlerde şunu gördük... Sultanbeyli gözlemlerimiz de aynı yönde; AK Parti'nin "En sıkı çalışan kesimi" kadın örgütlenmesi.
Sonra... "Gençler."
Kadınlarda ve gençlerde "En ufak gevşeklik... Metal yorgunluğu... Tembellik" yok.
***
"DOĞAL KAMPANYA"
Yerel seçim yarışı düzeyli geçiyor.
"Ufak tefek atışmalar... Bağırıp çağırmalar" yaşanıyorsa da, pek önemli değil.
Zira... "O kadar kusur kadı kızında da olur."
Biz "Üslup... Kampanya... Düzey" konusuna girince Binali Yıldırım "Evet" dedi:
-Gerilime gerek yok... Siz de gördünüz, doğal bir kampanya yapıyorum... Genel konulardan ziyade projeleri konuşuyorum... İstanbul'u dinliyorum... Hayalimdeki İstanbul'u anlatıyorum.
