Pazartesi...
Meclis'te bütçe görüşmeleri başladı...
Ama ne görüşme...
Dakika bir gol bir:
- Has... tir...
Lan... Ayı.
Salı... Pazartesiyi aratmadı:
Alçak... Alçak bu adam ya.
Sen konuşma terbiyeli ol.
Sen kimsen lan?... Konuşma!
Ayağını korkak alıştırma, gel.
Gel, gel, hadi gelsene... Varsa yüreğiniz, gelin!
Çarşamba... Pazartesi, salının devamı.
Perşembe... Gelişi, çarşambadan belliydi:
Haddini bil haddini!
Terbiyesizlik yapıyorsun.
Eline ayağına sahip çık be...
Yazıklar olsun sana.
O ne el ayak hareketleri?...
Boyundan posundan utan be!
Cuma... Cumartesi... Pazar... Değişen bir şey yok.
Bütçe görüşmeleri bu hafta da sürecek...
Cumaya kadar... "+ 18...
Çocuklar izlemesin."

***

"Lan!.."

Erhan Öztürk'ün haberi...
SABAH-12 Aralık 2018.
Haberin başlığı: "Lan" sözü hakaret sayıldı.
Haberi okuyalım:
Yargıtay, polise "Lan" diyen vatandaşı suçlu buldu.
Karakol önünde nöbet tutan polis, vatandaşın otomobilini karakolun garaj girişine park etmesine izin vermedi.
Sinirlenen vatandaş, park yerine aracını patinaj yaptırarak gitti.
Ardından da kendisine "Hangi birime gideceksiniz?" diye soran polise "Sana ne lan, sen kimsin" dedi.
Polis mahkemeye başvurdu.
Yerel mahkeme, polisin lehine karar verdi.
Sanık kararı temyiz etti.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi kararı bozdu.
Ancak bu kez Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti.
Genel kurul "Lan" sözünü hakaret saydı ve vatandaşı haksız buldu.

***

Üst kattakiler "lan" derse...

Önümüzde yerel seçim var... Siyaset daha da ısınacak... Meydanlara çıkılacak.
"Üst kattakilerin...
Meclis'tekilerin" üslubu böyle olursa...
Meydanlara "Nasıl bir dil" hâkim olacak?
Lütfen biraz dikkat.

***

"Aklıselim" konuşuyor

Perşembe... Tokat Milletvekili Özlem Zengin Meclis kürsüsünde...
Dinledik... Beğendik.
Bağırmanın hiç kimseye, hiçbirimize faydası yok.
"Sıkıysa buraya gel" diye konuşma yapılıyor... "Git annenin babanın geçmişine bak" deniliyor...
Çok ağır bir üslupla konuşuluyor.
Hiçbirimizin birbiriyle ilgili bu tarz şeyler söylemeye hakkı olmadığı kanaatindeyim.

***

Seçmene selam

Bazı HDP milletvekillerinden, Adalet Bakanlığı'na "Şikâyetler, talepler" gelmiş.
Adalet Bakan Yardımcısı "Konuyla ilgilenmiş...
Şikâyetleri dinlemiş...
Sorulara yanıt vermiş." Sonunda... "İlgili" HDP milletvekili teşekkür etmiş, "Bizi yanıltmışlar" demiş.
Ama... Aynı konu bir HDP'li tarafından yine Meclis'e getirilince... Adalet Bakanı Abdulhamit Gül dedi ki:
- Beni konuşturmayın...
Birebir gelince teşekkür ediyorsunuz, buraya gelince şahin oluyorsunuz.
Hani... "Seçmene selam yollamak" ya da "Tribüne oynamak" sözleri var ya... Tam da "Böyle durumlar" için.

***

Sitem

Saffet Sancaklı... Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta futbol oynamış bir milletvekili.
Meclis'te "Spor üzerine" konuştu...
Polemikten uzak güzel bir konuşmaydı.
Aynı akşam Saffet Sancaklı'yı "Voleybol Federasyonu Başkanı" Mehmet Ali Üstündağ aradı... Ve sitem etti.
Voleybol... Takım sporlarında Türkiye'nin en başarılı olduğu branş.
Kadınlarda... Türkiye'nin Avrupa şampiyonlukları var.
"Vakıfbank-Kadınlar" dünya şampiyonu.
"Eczacıbaşı-Kadınlar" dünya üçüncüsü.
Voleybol Federasyonu Başkanı'nın sitemi:
- Keşke bir cümleyle kutlasaydınız.
Saffet Sancaklı'nın yanıtı... Futbolculuğu dönemindeki gibi... Centilmence:
- Yüzde yüz haklısınız... En kısa zamanda bu görevi yerine getireceğim...
Hakkınızı helal edin.

***

Üslup kirliliği... Ve bir uyarı

Pazar... Saat 10.30... Cemil Çiçek'e sorduk:
- Meclis'teki bütçe müzakerelerini izliyor musunuz?... Bazı konuşmalar rahatsız edici... Ne diyorsunuz?
Cemil Çiçek "Bu konuda neler yaptığımı biliyorsunuz" dedi.
Evet... İyi biliyoruz.
Cemil Bey Meclis Başkanı iken, tutanakları tarattı... Bazı "Yakışıksız sözleri" toparlattı.
Sonra da bunları "Resmi bir yazı" olarak, Meclis'te grubu bulunan 4 partinin genel başkanına yolladı.
Yazıda "Milletvekili isimleri" yoktu... Fakat Meclis tutanaklarına geçen "Küfürlü... Analı... Avratlı" bütün sözler vardı.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, liderlerden "Milletvekillerini uyarmalarını" istiyordu.
Sonuç... Sıfıra sıfır, elde var sıfır.
Uyarı kimin umurunda?... Meclis dün ne idiyse bugün de o... "Üslup kirliliği" devam ediyor.
Meclis... "Kendi itibarını" zedeliyor.
Dün... Bu konuyu konuşurken...
Cemil Çiçek dedi ki:
- Meclis'te kürsüye çıkan milletvekili "Millet adına" konuşuyor...
İçtüzük Madde 67... Diyor ki...
Nezih bir üslup... Herkesin üslubuna dikkat etmesi, üslubunu belli bir seviyenin altına indirmemesi gerekiyor.