Çarşamba akşamı Ankara'ya kar yağdı...
Ama fazla değil...
Perşembe sabahı... Hava sıcaklığı "Eksi" 6 derece.
Daha gün ağarmadan...
Acı haber... Yüksek Hızlı Tren kazası.
Hemen kaza yerine gittik...
Osman Altınışık ile birlikte.
Ambulanslar... Cenaze araçları... Polis... Doktor...
Hastabakıcı... Demiryolu görevlileri...
Ortalık ana baba günü.
Duyan geliyor... Yoldan geçen koşup yardım etmek istiyor.
Ve herkesin dudaklarından aynı sözler dökülüyor:
- Böyle kaza olur mu?...
İnsan hatası... İhmal...
Yol kontrolü yapan trenin Hızlı Tren Hattı'nda ne işi var?
Kazada kaybettiklerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifa diliyoruz.
Olayla ilgili soruşturma bir an önce sonuçlanmalı... Varsa "Sorumlular, kusurlular, suçlular" mutlaka cezalandırılmalı.
***
Olay sonrası raporu
Yüksek Hızlı Tren kazası...
Hastanelere kaldıranlar...
Koşuşmalar... Ölen ve yaralananların feryatları... Öğleye kadar "Acıları paylaştık." Devletin "Olay sonrası refleksi" tam puan.
Hastanelerimiz...
Doktorlarımızın ve diğer sağlık personelinin gayretleri...
"Tam puan." Ama... Hastane koridorlarında konuşulanlar yine "İhmal" ağırlıklı:
- Böyle kaza olur mu?...
Mutlaka ihmal var.
***
Eski dostlar... Eski dostlar
Hayat devam ediyor... Öğleden önce Hızlı Tren kazası... Hastane koridorları...
Öğle yemeğinde ise... Eski dostlar buluşması.
Ev sahibi Sefer Ulusoy... "2018'e veda" buluşması.
1961'den 1980 darbesine kadar aralıksız 19 yıl milletvekilliği yapan... Çeşitli bakanlıklarda bulunan Ali Naili Erdem.
Hava Kuvvetleri'nin eski iki komutanı...
Emekli orgeneraller Halis Burhan ile Ergin Celasin.
Köksal Toptan, Sümer Oral, Necati Çetinkaya, Saffet Arıkan Bedük, Ali Coşkun, Vahit Erdem, Eyüp Âşık, Ertuğrul Dokuzoğlu, Fahri Kasırga, Avni Akkan... Ve daha pek çok "Eski dost." Halis Burhan Paşa Karadenizlidir...
Trabzon-Sürmeneli... Ve atasözlerine meraklıdır.
- Paşam... Dağarcığınızda yeni atasözleri var mı?
- İki yeni atasözü var...
Sürmene'den.
Birincisi:
- Sevdiğinu alamaduysan aldığinu seveceksun.
İkincisi:
- Anne sütüyle adam olmayana inek neylesun?
***
Hey gidi günler
Ali Naili Erdem'e takıldık:
- Allah uzun ömür versin...
1961'de Meclis'e girenlerden hayatta kaç kişi kaldınız?
Ali Naili Erdem "Orhan Birgit, Ahmet Çakmak, bir de ben" dedi...
Ve bize sordu:
- Yaşayan başka kimse var mı?
Bu defa "Süleyman Demirel'in Meclis dışından Başbakan Yardımcısı olarak kabineye girdiği" Suat Hayri Ürgüplü hükümetiyle (20/2/1965-27/10/1965) ilgili bir soru sorduk:
- Ürgüplü hükümetinden... Sizin dışınızda... Yaşayan var mı?
Ali Naili Bey "Hepsi rahmetli oldu... Bir ben varım" dedi ve gülerek bize sarıldı:
- Gel bir hatıra fotoğrafı çektirelim.
"Kareye" Sefer Ulusoy da girdi.
***
Hamsi olmadan asla
Davet sahibi Trabzonlu olunca... Hele de Of kökenli ise... Yemekte ille de hamsi olacak.
Masaya hamsi gelince...
Karadenizli Halis Burhan Paşa espriyi patlattı.
Hamsiye "Boyun neden kısa" diye sormuşlar.
Hamsi demiş ki:
- Boyumun küçük olduğuna bakmayın, sülalem kalabalıktır.
***
Temel sınavda
Espriyi bilirsiniz... "Belli bir saatten sonra Laz'ın kafası yavaş çalışır" diye.
Kimi de aksini söyler... "Öğleden sonra daha hızlı çalışır" der.
Şaka... Fıkra işte... Gülüp geçeceksiniz.
Hava Kuvvetleri eski Komutanı...
Emekli Orgeneral... Sürmeneli... Halis Burhan'dan bir fıkra daha.
Küçük Temel sınava girmiş... Öğleden sonra.
Öğretmen bir soru sormuş... Ama zor bir soru.
Temel bozulmuş... "Öğretmenim" demiş:
- Hem zor soru soraysin, hem de bunu öğleden sonra soraysin.
