Kemal Kılıçdaroğlu'ndan önce... Kılıçdaroğlu genel başkan olduktan sonra;
Her seçimin ardından "CHP bu seçimden güçlenerek çıkmıştır" denilmiş.
Her kurultayın ardından... Yine aynı söylem...
"CHP bu kurultaydan güçlenerek çıkmıştır." CHP her geçen gün güçleniyor... Ama nedense bir türlü iktidara gelemiyor.
***
"ARTIK YETER!..."
Darbeler... Arşivleri yok ettiler.
27 Mayıs 1960 darbesi...
Demokrat Parti kapatıldı... "Arşivi...
Kütüphanesi... Kongre ve grup tutanakları" yok edildi... Kâğıt fabrikasında eritildi... Yeniden kâğıt yapıldı.
12 Eylül 1980 darbesi...
Bütün partiler kapatıldı... "Arşivler...
Tutanaklar" yok oldu, gitti.
Zaman zaman "Derinlere" inmemiz, "Zamanın ruhunu yansıtan tutanakları" gündeme getirmemiz bu yüzden.
"Zaman tünelinin derinliklerinden" bir not ile başlayalım.
14 Mayıs 1950... Demokrat Parti tek başına iktidar... "Celal Bayar Cumhurbaşkanı, Adnan Menderes Başbakan."
CHP muhalefette... "İsmet İnönü, ana muhalefet lideri."
CHP muhalefetteki ilk kurultayını yapıyor...
29 Haziran-3 Temmuz... Lütfen dikkat...
"Kurultay 5 gün."
Kürsüde bir delege... "Artık yeter... (İnönü) Gitmelidir... Parti gençleşmelidir."
Bugün lidere "Artık yeter!... Git!..." demek, disiplin suçu.
***
KURULTAY-1947
Tek parti döneminin sonu... Demokrat Parti'nin doğuşu... Ve 1946 seçimleri...
1947... Demokrat Parti'nin ayak sesleri.
Artık iktidardaki CHP'nin içinde "Homurdanmalar" başlamıştır.
17 Kasım 1947... CHP kurultayı toplanıyor... 7.Kurultay.
Kürsüye çıkan delege "Ateş püskürüyor." Emin Karpuzoğlu (Maraş):
- Parti merkez yönetimi kış uykusuna yatmıştır.
Kemal Kefeli (Trabzon):
- Vatandaşın partimize güveni sarsılmıştır.
Muharrem Onursal:
- Partinin bütün sorunları burada enine boyuna konuşulmalıdır.
Cevdet Baykal (Kocaeli):
- Biz artık merkezin diktası altında hiç tanımadığımız kimseleri değil, bizi anlayan, dertlerimizi dinleyen, milletvekili olunca bir Tanrı selamını bizden esirgemeyen genç, dinamik ve enerjik vatan çocuklarının büyük Meclis'te yer almalarını istiyoruz.
Hayır hayır, bu sözleri ve daha ağırlarını söyleyenlerden hiçbiri "Disiplin kuruluna" gönderilmemiş, "Partiden ihraç edilmemiş."
***
2010-2018... "İŞTE FOTOĞRAF"
Deniz Baykal... Kumpas... Kaset... Ve 33.
Kurultay... 22 Mayıs 2010.
Delege sayısı bin 249... Kılıçdaroğlu "Bin imza ile tek aday."
Kullanılan oy bin 197... "Kılıçdaroğlu'nun aldığı oy bin 189." Günler, haftalar, yıllar geçiyor... Kurultaylar, seçimler oluyor... Takvimler 3 Şubat 2018'i gösteriyor...
Ve yine kurultay toplanıyor.
Kılıçdaroğlu'nu aday gösteren delege sayısı "Bin 81."
Kılıçdaroğlu'nun aldığı oy "740." Nokta
***
"YİĞİT MUHTAÇ OLMUŞ......"
Âşık Mahzuni Şerif'in (1940-2002) dillere destan türküsünü bilirsiniz:
"Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana." Bu ünlü halk âşığı yaşasaydı... CHP'de olup bitenler için acaba nasıl bir türkü yakardı?
"Parti muhtaç olmuş acil kurultaya..."
***
KANAYAN YARA
Demokrasi tek kanatlı kuş değildir... "Sağlıklı bir sosyal demokrat parti" de gereklidir.
Fakat... Türkiye'de "Güvercinin sol kanadı yaralı... Sürekli kanıyor."
"Aman bir çare" diyenler ise... "Partiye zarar vermekle" suçlanıyor.
Bu gidişle... Güvercinin uçabilmesi zor... Çok zor.
***
YAMAN ÇELİŞKİ
Lafa gelince... "Atatürk'ün kurduğu parti...
Türkiye'ye demokrasiyi getiren parti." Laf çok...
Ama "Sonuca" bakıyorsunuz...
CHP... Ne iktidar olabiliyor ve ne de doğru dürüst bir ana muhalefet.
Bu ne yaman çelişki böyle?
***
BU SAATTEN SONRA...
Hani bir söz var:
"Taş da yumurtanın üstüne düşse, yumurta da taşın üstüne düşse, olan yine yumurtaya olur." CHP'de de durum buna benziyor.
Bunca gürültü patırtıdan, bunca karşılıklı atışmadan, bunca kırıp dökmeden sonra;
Olağanüstü kurultay toplansa da toplanmasa da, olan yine CHP'ye oluyor.