Perşembe... Saat 16.00... Parti içi muhalefetin sözcüsü Gaye Usluer "Noter tasdikli 630 imzayı" CHP Genel Merkezi'ne teslim etti.
Şimdi... "Top" genel merkezde.
"İmzalar" incelenecek... Ve ona göre karar verilecek.
"Acaba" diyoruz;
Atatürk'ün silah arkadaşı, Batı Cephesi Komutanı, ikinci Cumhurbaşkanı, CHP'nin eski genel başkanı İsmet İnönü bugün hayatta olsaydı... CHP'de olup bitenler için neler söylerdi?
Galiba şöyle derdi:
- Parti içi meselede vatandaş, ciddiyetten uzak gördüğü hafif manzaralar için üzülmektedir.
İsmet İnönü bu sözleri "24 Ağustos 1961'de... CHP'nin 15. Kurultayı'nda" söylemişti.
***
DÜN PERŞEMBEYDİ
Eğer bir genel başkan "Cumhurbaşkanlığına adaylığını koymuyorsa..."
Ve "Partisinden bir milletvekilini" aday gösteriyorsa...
Ve gösterdiği aday da "Cumhurbaşkanı olamıyorsa..." Çatışma kaçınılmazdır.
Buna halk arasında... "Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir" denir.
Soru: Ya "Perşembenin gelişini" göremeyene ne denir?
Siyaset, satranca benzer.
"Bir hamle sonrasını... İki üç hamle sonrasını" düşünmek / hesaplamak gerekir.
***
GÜNÜN SORUSU
Koskoca partinin, koskoca genel başkan yardımcısı "Muharrem İnce için" diyor ki:
- Kaba, saba, sıradan.
Öyleyse... Vatandaş sormaz mı?
- Böyle "Kaba, saba, sıradan" birini ne diye Cumhurbaşkanı adayı yaptınız?
***
BİRİNCİ YANLIŞ
Liderlik "Önemli bir kurumdur." Liderlik "Krizi yönetmeyi" gerektirir.
CHP'nin "Liderlik kurumu" 24 Haziran gecesinden itibaren "Gelişmeleri" sağlıklı değerlendiremedi... Yönetemedi.
İlk hata... "Seçimin kaybedeni Ak Parti'dir" denilmesiydi.
Erdoğan "Rakibi Muharrem İnce'ye 22 puan fark atmış."
CHP "Ak Parti'nin 20 puan gerisinde kalmış." Bu "Olayı" bile doğru okuyamayan bir "Liderlik kurumu" olabilir mi?
***
SÖZÜN ÖZÜ
Partinin tüzüğü, o partiye oy veren milyonlarca seçmenin tüzüğünün gerisinde kaldıysa, artık o partiyi yönetmek çok zordur.
***
DEĞİŞİM... "ŞAKA GİBİ"
Seçim gecesinden itibaren "CHP çevrelerinde" en çok söylenen söz:
- Yenileşme şart... Değişim kaçınılmaz.
Madem öyle... İşte fırsat... Haydi kurultaya...
Ama... "Kurultay" denilince genel merkezin kimyası bozuluyor... Tepki hazır:
- Ne yani?... Kurultaya gidilsin ve partinin başına Muharrem İnce mi gelsin?.. Muharrem İnce CHP gibi köklü bir partiyi yönetecek bilgide, birikimde, ehliyette mi?
Arkadaşlar!.. Ağalar beyler!.. Hanımlar!.. Parti büyükleri!...
Partinin direksiyonunu emanet edemeyeceğiniz birine, "Ülkenin direksiyonu verilir mi?"
"Ehliyetsiz" dediğiniz isim, "Başkan adayı" gösterilir mi?
***
"EVDE" KAVGA VARSA
Yerel seçime şunun şurasında ne kaldı?.. 2019 Mart'ında belediye seçimleri yapılacak.
CHP'de, daha şimdiden "Aday adaylığını açıklayan" bile var.
Ama... "Adayım" demekle iş bitmiyor... Seçmenin ne diyeceği önemli.
Meşhur sözdür... "Kavgalı eve kız verilir mi?"
***
ÇİN ATASÖZÜ
Beğendiğimiz bir söz:
"Başarı insanlara çok şey öğretmez... Fakat başarısızlık çok şey öğretir."
CHP'ye bakıyoruz... Kaç seçim geçti?... Hepsinde de başarısız.
Bir parti... Partinin yönetimi... Bu kadar başarısızlıktan "Bir şey öğrenmez mi?"
***
ŞİMDİ NE OLACAK?
Kamyon yazısını bilirsiniz... "Ömür biter yol bitmez."
CHP'de de o misal... "Laf bitmez."
"O şunu dedi, bu bunu... Polemik... Açıklama... Noter tasdikli imzaların sayımı... İtirazlar... Demeçler... Değerlendirmeler."
Yani... Bu iş uzar gider.
CHP testisi de... "Su sızdırmaya devam eder."
***
SENİ VERSİNLER ELLERE "MUHARREM'E KURŞUNLAR"
Dikkatimizi çekti... CHP yönetimi, "Bulsa, Muharrem İnce'yi bir kaşık suda boğacak gibi."
İnsan düşünmeden edemiyor:
CHP'nin tepe kadrosu "Temel Karamollaoğlu'na gösterdiği sevginin, saygının, dostluğun, muhabbetin, şefkatin" KDV'sini bile kendi milletvekili Muharrem İnce'den neden esirgiyor?
Rahmetli Kayahan ne diyordu:
"Hiç mi özlemedin?.. Hiç mi hakkım yok?.. Bir ara, bir sor Allah aşkına."