Meclis'te Cumhurbaşkanlığı yemini... Anıtkabir ziyareti... Külliye'de görkemli tören... Kabinenin açıklanması... Dün... "Tarihi bir gündü."
97 yaşındaki "Parlamenter Sistem'e" veda...
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne" merhaba.
Aslında dün "Çok daha coşkulu" geçecekti... Fakat...
Tekirdağ'da tren kazası... Kaybettiğimiz... 24 can... Yüreklere düşen ateş... "Coşkuyu gölgeledi."
Acılı ailelere başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyoruz.
Ve "Hoş geldin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" diyoruz.
***
ANITKABİR... "ÖZEL"
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Anıtkabir özel defterini imzalarken "Söz" verdi.
"Birlik ve beraberliği güçlendirme" sözü.
"Ülkeyi büyütme, devleti yüceltme" sözü.
Bu sözler, Meclis'teki "Yeminin" ardından, "İkinci bir yemin" gibi.
***
KÜLLİYE'DE "MİTİNG"
İşçi, muhtar, büyükelçi, sanatçı, milletvekili, imam, profesör, sivil toplum lideri, şehit ailesi, vali, madenci, bekçi, gazi, belediye başkanı, gazeteci...
Binlerce davetli.
Külliye'deki "Göreve başlama töreni", sanki "Miting" gibi.
Ama "Derli, toplu, düzenli, iyi hazırlanmış" bir büyük miting.
***
MANİFESTO - 9 TEMMUZ
Külliye'de, yeni dönemin ilk söylemi... Tam bir "Manifesto."
Binlerce davetli önünde "Geleceğe bakış... Ve hedefe doğru kararlı yürüyüş."
Erdoğan'ın "Manifestosunu" dinlerken bazı notlar aldık.
"Adalete vurgu yaptığı" sözlerini.
"Temel hak ve özgürlükler" sözlerini.
"Kılavuzumuz demokrasi" sözlerini.
Erdoğan dün akşam Külliye'de "Vakitten" de söz etti:
- Vakit, hedefe kararlı ve hızlı yürüme vakti.
Bu söyleme biz de bir "Ekleme" yapalım:
Vakit, "Vites yükseltme, gaza basma" vakti.
***
YAKIŞMADI
Külliye'de... 6 bin davetli.
22 yabancı devlet başkanı.
Böyle bir akşamda, ana muhalefet lideri de "Orada" olmalıydı.
Olmayışı... Tepkisi... "Eski sistemin çocukluk hastalığı."
Artık... Türkiye yeni bir sisteme girdi.
"Böyle hareketler" yakışmıyor... Bırakılmalı.
***
BAL GİBİ "BAŞKANLIK"
Recep Tayyip Erdoğan "Halk tarafından" Cumhurbaşkanı seçilince... "Hoş geldin başkanlık" diye yazmıştık (SABAH-11 Ağustos 2014).
Aslında "Sistem" o tarihte değişmişti... Ama "Hukuken" değil... "Fiilen."
Şimdi... Değişikliğin "Hukuki boyutu" da tamamlandı.
Yeni sisteme "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" deniliyor ama... Geçiniz.
Sistem... Bal gibi "Başkanlık Sistemi."
***
UZUN İNCE BİR YOL
Cumhurbaşkanı'nın "Halk tarafından" seçilmesi... Sistem değişikliği... "Başkanlık."
38 yıldır Türk siyasetinin gündeminde olan bir konu.
1980'de... Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün "Süresi" dolunca... Yeni Cumhurbaşkanı'nın seçimi için oylama başladı.
22 Mart 1980'den... 11 Eylül 1980'e kadar "124 oylama."
Cumhurbaşkanı bir türlü seçilemedi... Ve "12 Eylül... Darbe" geliverdi.
İşte o süreçte... Başbakan Demirel "Cumhurbaşkanı'nı halk seçsin" dedi... Ama kimseye dinletemedi.
Yıllar sonra... Cumhurbaşkanı Turgut Özal "Sistemde reform şart" dedi ve... "Başkanlık Sistemi'ne" geçilmesini istedi... "Olmadı."
Ardından... Cumhurbaşkanı Demirel, istikrarsızlığa ilaç olarak "Başkanlık Sistemi'ni" önerdi... Yine "Sonuç çıkmadı."
Ve... Recep Tayyip Erdoğan... Tek başına ve güçlü iktidar olmanın rüzgârıyla... "Yeni sistemi" getiriverdi.
Dileriz "Sistem" iyi işler ve "Umut edilen" başarılara yelken açar.
***
22.34... "AZİZ MİLLETİM"
Yeni kabine... Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından "1 saat 4 dakika gecikmeli" açıklandı.
Meclisten... 4 isim... "Bekleniyordu... Sürpriz değil."
Dördünü de tanıyoruz.
"Geçmişleri... Performansları" kendilerine kefil.
Yeni kabineye başarılar diliyoruz.
***
HAYIRLI OLSUN
Kolay değil... 97 yıllık bir sistemin "Alışkanlıklarından" bir anda kopuvermek... Hiç de kolay değil.
Başlangıçta bazı "Aksamalar" olacak.
"Engeller... Çengeller... İçimizdeki İrlandalılar..." Hepsi yaşanacak.
Ama... Çaresi yok... "Alışılacak."