Dostlarla televizyon izliyorduk.
Ekranda "Sistem" konuşuluyordu.
Tartışmacılar içinde siyasetçi de vardı... Akademisyen de... Sivil toplum lideri de.
Ancak... "Fikir" değil, "Kişi" tartışılıyordu.
Birinin "Ak" dediğine, diğeri "Kara" diyordu.
Arkadaşlardan biri dayanamadı:
- Hangisinin dediği doğru?
Aklımıza Temel'in fıkrası geldi.
Dursun, kahvede Temel'e sormuş:
- Ula Temel saat kaç?
Temel önce kol saatine bakmış...
Sonra cebinden köstekli saati çıkarıp, ona bakmış... Ve Dursun'a dönmüş:
- Saat 5'i çeyrek geçiyor.
- Temel... Neden ayrı ayrı iki saate bakıp da cevap verdin?
- Ula Dursun... Saatlerden birinin akrebi yok... Ötekinin de yelkovanı düştü.