Öğle vakti... Arkadaşlar "Yemeğe gideceğiz" dediler.
"Öğle yemeği yemiyoruz... Meyve ile geçiştiriyoruz" dedik.
Bunun üzerine Selim Akgün bir tabak "Karayemiş" getirdi:
- Şifadır... Kanserin panzehiridir... Şeker hastalığına iyi gelir... Kan değerlerini düzeltir... Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Dayanamadık:
- Yani... Karayemiş tam teşekküllü bir hastane midir?
Etraftan "Öyledir" sesleri yükseldi.
Bu sırada... Sürmene'den Süleyman Küçükali geldi... Eski Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali'nin yeğeni.
"Karayemiş muhabbetini" dinledi... Ve şöyle dedi:
Aslan Pençesi diye bir ot var... Bir de Kurt Pençesi... İkisi de şifalıdır... Avrupa'ya ihraç ediyorum.
Ayı üzümünü bilir misiniz?.. Yaylalarda olur... Kurutulur... Onun da Avrupa'da Amerika'da müşterisi çoktur.
İster misiniz?.. Size Aslan Pençesi, Kurt Pençesi, Ayı Üzümü getireyim mi?.. Yer misiniz?