Arkadaşlardan izin istedik... Yazımızı yazmak için pastanenin üst katına geçtik.
Fakat...
Boncuk rahat vermedi ki. Boncuk...
Selim Akgün'ün papağanı.
Tam yazıya başlıyoruz... Boncuk bağırıyor:
- Dondurma!...
Hemen dondurma getiriliyor.
Boncuk bir yandan dondurma yerken, bir yandan da bize laf atıyor.
"
Yaz" diyor.
Sonra... "
Hoş geldin... Selamünaleyküm."
"
Boncuk... Sus biraz" diyoruz.
Ama ne mümkün... Boncuk susmak bilmiyor.
Önce "
Sahibine" sesleniyor:
- Selim... Gel.
Sonra... Pastane çalışanlarını çağırıyor:
- Yeşim... Kemal... Yusuf...
Derken... Karnı acıkmış olmalı... Boncuk "
Yemek" istiyor... Hem de avaz avaz bağırarak:
- Börek... Baklava... Döner.
Arada bir bize de sataşmadan duramıyor:
- Hoş geldin... Yaz... Selamünaleyküm.
Boncuk... Öylesine sevimli ki.