İnsanoğlu... Kanatsız kuş misali... Bir gün orada, bir gün burada.
Geçen hafta Diyarbakır'daydık... Bu hafta Almanya'dayız.
Tesadüf bu kadar olur... Gelir gelmez "41 yıldır Almanya'da yaşayan bir Diyarbakırlı" ile karşılaştık.
Recep Yıldız... Zaza... Diyarbakır'ın Çermik ilçesinden.
Wetzlar kentinde (Frankfurt'a 70 km) fabrikası var. "Savunma sanayii... Oto yan sanayii...
Optik ve medikal cihazlar" üzerine.
Çoğu yabancı olmak üzere "300 işçi" çalıştırıyor.
Biz ona "İşler nasıl" diye sorduk.
O da bize "Diyarbakır nasıl" diye sordu.
Almanya'da kazandığı para ile Diyarbakır'da yatırım yapmak istiyor.
Diyarbakır'a 90 km uzaklıkta Çermik'te "5 yıldızlı termal otel" inşaatına başlamış bile.
Bütün "Arzusu, beklentisi" çözüm sürecinin biran önce sonuçlanması.
"Diyarbakır'da sanayi tesisi kuracağım" diyor.
Recep Yıldız "Çözüm sürecinden ümitli."
Geçen hafta Diyarbakır'da dinlediklerimizi, bu hafta Almanya'da Diyarbakırlı Recep Yıldız'dan dinliyoruz:
- Halk çözüm sürecinin başarıya ulaşmasını istiyor... Ama birileri halkı rahat bırakmıyorlar... Rahat bıraksalar, süreç yarın iyi bir noktaya ulaşacak.
Recep Yıldız "Sadece bir örnek."
Almanya'da sokakta hangi Türk'le konuşsanız... Hepsi birer "Recep Yıldız."
Evleri, işleri, eş ve çocukları burada... "Akılları" ise Türkiye'de.
Bu insanlar Avrupa'ya çoktan "Entegre" olmuşlar... "Uyum" sağlamışlar.
Ama "Asimile" olmaları... "Örf, adet ve geleneklerini" unutmaları... "Türkiye'den kopmaları imkânsız."