Eski milletvekili, rahmetli Cevdet Akçalı dostumuzdan dinlemiştik. Adana'nın ilçelerinden birinde...
Bir tarihte... İki kişi mahkemelik olmuşlar.
Hâkim davacıyı ve davalıyı dinlemiş.
Sıra tanığın dinlenmesine gelmiş.
Tanık... Önce yemin etmiş:
- Doğru söyleyeceğime...
Allahım ve namusum üzerine yemin ediyorum. Sonra...
Hâkimin sorularına yanıt vermiş.
Taraflardan biri dayanamamış:
- Hâkim bey... Tanık yalan söylüyor. Ve tanığa dönmüş:
- Söylediklerinin doğru olduğuna anan avradın üstüne yemin eder misin?
- Az önce Allah ve namus üstüne yemin ettim ya.
- Bir de ana avrat üstüne yemin et.
- Yooo... O kadar da değil...
Etmem... Bu işe ana ile avradı karıştırma.
Hatırlayacaksınız... Geçen yıl Meclis'te "İşin içine ana avrat da" karıştırılmıştı.
Önceki akşam... Televizyon izlerken...
Doğrusu korkmadık değil. "Ölçüyü... Kontrolü" daha da kaçıran...
Hakareti "Anaya avrada" kadar vardıran olur mu diye.