Yaşanmış bir Erzurum hikâyesi... Fıkra gibi...
Pasinler ilçesinde... İlçenin düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü kutlanmaktadır. Kürsüye Sabih Pasin çıkar... Belediye Başkanvekili. Heyecanla konuşmaya başlar:
Düşman saldırdı... Aha şu yandan geldiler... Karşı koyduk.
Sonra... Düşman aha şu yandan saldırıya geçti... Taşla, sopayla, tüfekle direndik.
Ama düşman bizden çoktu... Aha şu tezek yığınının orada düşman katliam yaptı.
Genç Belediye Başkanvekili heyecanla konuşmasına devam ederken...
"Düşman işgalini görmüş, yaşamış" olan Behire Nine, kürsüye doğru yürür.
"Ula Sabih!... Bir saattir ne diye atıp durirsen" diye bağırır:
- Sen o zamanlar yoktin ki?... Ananın karnında bile değildin... Utanmadan ne diye yalan söylirsen?
Belediye Başkanvekili Sabih Pasin bozulur... Behire Nine'yi tersler:
- Poh yeme Behire Nine... Geç yerine... Bu nutuktur... Gerçek olması gerekmez... Ben siyasetçiyim, yalan da olsa söylerim... Sana ne?... Sözümü kesme.