Meclis Başkanı Cemil Çiçek "Geçen yasama yılını" değerlendirme toplantısı yapmıştı... 29 Eylül 2014. Kaç kanun çıkarılmış?...
Kaç yazılı ve sözlü soru cevaplandırılmış?...
Kaç araştırma komisyonu kurulmuş?... Tek tek anlatmıştı.
Ve bu arada... "Çok önemli" diyerek... Bir hususa vurgu yapmıştı:
Bizler, bu kutsal çatı altında milletimize hizmet etmenin mazhariyetine erişmiş, bunun onurunu taşıyan şanslı insanlarız.
Onur kaynağımız olan görevimiz bizlere pek çok sorumluluk da yüklemektedir.
Bunlardan biri de TBMM'nin saygınlığını koruma görevidir.
Toplumun önünde görev yapan fertler olarak, memleket meselelerini demokratik bir anlayışla, kaba ve yaralayıcı olmayan, temiz bir üslupla tartışmalı ve çözümler bulmalıyız.
Bu konuda azami ölçüde duyarlı olmalıyız.
Unutmamalıyız ki, bizlere ve parlamentomuza duyulan güven, kendimize, birbirimize ve değerlerimize gösterdiğimiz saygıyla ölçülür.
Cemil Çiçek'in bu konuşmasının üzerinden iki ay bile geçmedi.
"Üslup... Şov... Kavga... Kin ve nefret dolu söylemler" ortada.
Siyasetçi sadece kendisine zarar vermekle kalsa neyse... İçinde bulunduğu kurumun saygınlığını da zedeliyor.
Siyasetçi... Bindiği dalı kesiyor.
Sonra da "Ne güzel yaptım değil mi" diye ortalıkta geziniyor.