Turgut Özal... Siyasete "dört eğilimin de temsilcisiyim" diyerek girdi ama...
Partisine "dört eğilimden de isimler" aldı, ama...
"Üzerine oturduğu taban" sağ tabandı.
Öyleyse...
Özal "TV'de... Meclis'te...
Miting meydanında" kime çatacaktı?.. "Sağdaki" rakiplerine mi?
Yoksa "sağın klasik rakibine" mi?
Turgut Bey sağdakilere "fiske" vurduysa... "Adı ister Halkçı Parti olsun, ister SHP, ister CHP" klasik rakibine yüklenmeyi tercih etti... Böylece "alkış kat sayısını da yükseltti."
"Formül" bugün için de geçerli.
Geçerli olduğu Tayyip Bey'in "gittiği yerlerde... Salı konuşmalarında" aldığı alkışlardan belli.