Aksaray, Niğde, Bor gözlemlerimizi, sokaktaki adamın "açılım üzerine söylediklerini" yazdık.
Deniz Baykal "okudum" dedi:
Terör, Türkiye'nin başında bir dert.
Ama olay şimdi topluma yansıyor.
Bugüne kadar Anadolu'da kimse komşusunu kökeninden, etnik kimliğinden dolayı suçlamıyordu.
Herkes "PKK olayı" diye bakıyordu... "Kürt lafı" piyasada yoktu.
***
Deniz Bey sözlerini
"açılım politikasının zafiyeti burada" diye sürdürdü:
- Kürt kimliği etrafında bir tartışma başlatıldı... Etnik husumet, etnik ayrışma, etnik gerginlik, etnik çatışma kapısı aralandı.
- Deniz Bey... Öneriniz?
- Hükümetin yeni bir durum değerlendirmesi mecburiyeti var... İhtiyaç demiyorum, mecburiyet diyorum... Yapmazsa kötü olur... Yoksa... Söylemek istemiyorum.
- Söyleyin.
- Allah korusun, arka arkaya birkaç olay daha... Kutuplaşma, husumet yaygınlaşır.
***
- Sayın Baykal, hazır konuşmuşken... Anayasa Mahkemesi... DTP davası... Onu da sorsak.
Baykal'ın yanıtı:
Hiç sormamış ol... Bir şey söylemem doğru olmaz... Yüksek Mahkeme karar aşamasında.
Tabii Anayasa Mahkemesi de bir sınavdan geçiyor.