TV'ler sabah erkenden yayına başladılar. Bütün gün "kritik MGK" diye yayın yaptılar. Bazı TV'lerin (TRT gibi, Haber Türk gibi) yayınlarına biz de bağlandık.
***
Anlamakta zorlandığımız şey şu:
"Ne" kritiği?
"Neyin" kritiği.
Anayasa değişti, MGK Genel Sekreterliği yasası değişti.
MGK'nın
"görev tanımı...
Konumu" yeniden düzenlendi.
Öyleyse nereden çıkıyor
"kritiklik?"
***
Bugünün Milli Güvenlik Kurulu
"28 Şubat sürecindeki MGK değil ki."
"Yasal olarak" değil.
Ayrıca.
Cumhurbaşkanı Gül de
"Başbakan'a kitap fırlatmayacağına" göre... MGK'da
"kritik" ne olabilir ki?
***
TV'lerin naklen yayın araçlarının Çankaya Köşkü önünde
"tam gün konuşlanmalarını" da anlamak olanaksız.
TV'ciler de bunun farkında.
Ama bir TV
"oradan" yayın yapınca, diğeri
"geride kalmak istemiyor."
"Görüntü" ise; Çankaya'ya girip çıkan
"resmi araçlar."
Hepsi
"o kadar."
***
Dün bir
"uzaylı" Ankara'ya inseydi...
"Hikâye bu ya" Türkçe de bilseydi... TV'leri izleseydi...
Sanırdı ki:
Çankaya'da bir
"uzun masa."
Bir yanında
"siviller."
Karşılarında
"üniformalılar."
"Savaş" halindeler.
Ortada ise onlara
"yapmayın etmeyin" diyen
"başkomutan konumunda" bir sivil: Abdullah Gül.
***
Neyse
"dün de geçti." Sıra geldi, Ağustos'taki
"kritik MGK" toplantısını beklemeye.