Murat Saraylı yıllarca "genç işadamlarının" başkanlığını yaptı.
"Uluslararası örgütlerde" görev aldı.
Ve "yurtdışındaki Türkler'in haklarını" aslanlar gibi savundu.

***
Saraylı ile "son gelişmeyi" konuşuyorduk.
Almanlar bize "güya" kolaylık getiriyorlar. "Vize muafiyet belgesi" diye bir uygulama başlatıyorlar.
Murat Saraylı'ya dedik ki:
Bu bir kandırmaca... Uyutma.
Ağzımıza çalınan bir parmak bal.
Avrupa'nın Türkler'e vizeyi kaldırdığı falan yok.
***
Murat Saraylı "konuyu inceledim" diye söze başladı:
- Almanya "mış gibi" yapıyor.
Yani "vizeyi kaldırmış" gibi.
Ama "temelde" vizenin kalktığı falan yok.
***
Almanlar'ın "vize muafiyet belgesi vaadi" bizde çok kişinin ayaklarını yerden kesti.
Neredeyse "teşekkür kuyruğuna" girecekler.
Oysa "şu sorunun" sorulması gerek:
- Hukuk dışı vizenin muafiyeti olur mu?
***
Hak aramasını bilmeyenler için "vize muafiyet belgesi" belki bir ilk adım.
Belki bir "kazanım."
Ama Avrupa ile imzaladığımız "Katma Protokol'e" bakacak olursak...
Avrupa Topluluğu Adalet Divanı'nın "bütün üye ülkeleri bağlayan kararlarına" göz atarsak... "Vize muafiyet belgesi" koskoca okyanusta, küçücük bir damla.
***
Adalet ve Kalkınma Partisi'nden bahsederken "AK Parti" mi diyeceğiz, yoksa "AKP" mi?
Bu büyük soruna (!) harcanan enerjinin, bu konuda verilen mücadelenin "KDV'si" yurtdışındaki Türkler'in hakları konusuna yönlendirilse "çok ciddi mesafe alınır."
Ama "dinleyen kim?"
***
Dinleyen olmasa da biz "tekrar tekrar hatırlatmaya" devam edeceğiz.