HALEP
Gaziantep'te, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey'le sohbet ederken söz "komşudan... Kardeş şehir Halep'ten" açıldı.
Asım bey dedi ki "haydi gidelim."
Yanımızda "pasaport" yoktu.
Asım bey "gerekmez" diye konuştu.
Telefonu çevirdi "Halep'i aradı."
Halep Valisi "Asım beyin yakın arkadaşı."
Halep Belediye Başkanı da "senli benli dostu."
Gaziantep'ten çıkışımız, Halep'e girişimiz "1.5 saat" sürdü.
***
Sınırın "Türkiye tarafındaki" görevliler "hoş geldiniz" dediler.
"Suriye tarafındaki" görevliler ise, Asım beyi görünce selama durdular.
"Reisül Belediye, Antep" diyerek.
Asım Güzelbey'in "sınırın diğer tarafındaki fiyakası", Antep'teki forsundan az değil.
***
Global krizin ülkemize etkileri var.
İşsizlik var, gelir dağılımında adaletsizlik var.
Yatırımlarda duraklama var.
Türkiye şu anda pek çok sorunla karşı karşıya.
Ama "Suriye tarafına" geçince gördük ki...
Yatıp kalkıp "halimize şükretmemiz" gerekiyor.
***
Halep "tarihi bir şehir."
Ama "sokak manzaraları... Otomobiller... Yaşam... Hastaneler... Kamu binaları... Bürokrasi" bizim 2025 yıl önceki durumumuz gibi.
Hele "özgürlük, demokrasi, bağımsız medya" gibi konularda "bizim tek partili yıllarımıza" benziyor.
***
Haleplinin gözünde Türkiye "imrenilen ülke... Modern ülke... Kalkınmış ülke."
İyi ki gitmişiz.