Nafi Güral son zamanlarda, katıldığı toplantılarda "eski bir filmi" anlatıyormuş.
Yıllar önce izlediği "Hazreti Ömer'in Adaleti" filmini. Belli ki çok etkilenmiş.
***
Filmde "yoksul bir aile" var.
Çocuklar "aç."
Anne "tencereyi, ocağın üstüne koyuyor."
Tencerede "su" var.
Suyun içinde de "birkaç tane taş."
Çocuklar "yemek piştiğini sanıyorlar."
"Umutla" bekliyorlar.
Beklerken de uykuya dalıyorlar.
***
Nafi Güral:
* Tencerede pişen bir şey yok... Ama anne çocuklarına bir umut veriyor.
* Bugün ise umut veren yok.
* Bırakın umut vermeyi, mevcut bazı endişeler, kabusa çevriliyor.
* İnsanlar bir şey yapmak, adım atmak, yatırıma yönelmek istiyor, fakat hemen karşılarına bir korku filmi konuveriyor.