Şefika nine "87 yaşında." Kendi deyimiyle "gayrı ayağının teki çukurda."
Ninemiz Malatya'nın Konak kasabasında. Yediği "bir dilim ekmek." İçtiği "bir bardak su."
***
Şefika nineye babasından "bir avuç toprak" kalmış.
Nine bu yaşta "ne edecek toprağı?" Kim ekecek, kim dikecek? Kayısıyı kim toplayıp, kim pazara götürecek?
***
Nine "satacağım" demiş.
Satmış. 2 bin 200 YTL'ye.
Parayı bir "keseye" koymuş.
Keseyi "iç çamaşırına" iğnelemiş.
Ve Vali H. İbrahim Daşöz'ün kapısına dayanmış:
- Kurban olam vali beg çağam (çocuğum), duymuşam ki çoğalara (çocuklara) okul yapiymişsin... Aha benim param bu kadar... Okulda benim de harcım bulunsun.
***
Balık "yüzlerce yumurta" bırakır. "Sesi" çıkmaz. Tavuk "bir yumurta" yumurtlar, yeri göğü inletir.
Bazen "hayır işinde de" öyle değil mi?
Üç kuruş hayır işi yapan "kimileri" reklam peşinde koşuyor.
"Servetini bağışlayan" Şefika nine ise "ne çekiyonuz, ne yaptım ki" diye resim çekilmesine bile karşı çıkıyor.