Adnan Menderes Başbakan olunca Güneydoğu'ya gitmiş.
Muş' ta büyük coşkuyla karşılanmış.
Kürsüye çıkıp konuşmuş.
Uzun uzun alkışlanmış.
Sonra da büyük bir ağacın altında Muş'un "kanaat önderleriyle" sohbete başlamış.
İçlerinden biri "sayın Başbakan" demiş:
- Sizi alkışladılar ama söylediklerinizden bir şey anlamadılar... Keşke Kürtçe bilseydiniz de Kürtçe konuşsaydınız.
***
Menderes'in tepkisi:
- Hangi Kürtçe?.. Beş çeşit Kürtçe var... Onun için ortak dil, anlaşabileceğimiz dil, resmi dil Türkçe.
Karşısındaki Muşlu "sayın Başbakan" diyerek konuyu bağlamış:
- Türkçe'yi öğrettiniz de öğrenmediler mi?
1950'lerin başında geçen bu olayı, o dönem genç bir milletvekili (Demokrat Parti) olan Gıyaseddin Emre, yıllar sonra "ben oradaydım" diyerek, Mehmet Dülger'e anlatmış.
***
Sene 2008.
"Sorun" Menderes dönemindeki kadar yoğun olmasa da, hâlâ sürüyor.
O nedenledir ki... Başbakan'ın Güneydoğu açılımında "eğitime ağırlık vermesini" çok önemsiyoruz.
Deniz Baykal'ın gelecek hafta yapacağı "Güneydoğu gezisini" de.
Kendisinden dinledik, Baykal da "eğitim, önce eğitim" diyecek.