Başbakanlık Müsteşarlığı gibi, Bakanlık gibi önemli devlet görevlerinde bulunmuş olan Hasan Celal Güzel dostumuzun, önceki yıllarda yazdığımız, "renkli bir anısı" vardır.
Yeri geldikçe "sohbetlerde" anlatır.
Güzel "telefonunun dinlendiğinden" kuşkulanmaktadır.
Ve bir gün, telefonla konuşurken, bir "cızırtı" duyunca...
Sesini yükseltir:
- Telefonumun dinlenmesi için emir verenin de, şu anda konuşmamı dinleyenin de anasını, avradını, bacısını...
Bu sırada "telefondaki gizli kulağın sahibinin" sesi duyulur:
- Efendim ben emir kuluyum... Dinletene küfredin... Ama benim günahım ne?
***
Bugün "en üst otorite" çıkıp da "kimse dinlenmiyor" diye konuşsa, acaba kaç kişi inanır?
Toplumda yaygın kanaat "telefonların dinlendiği."
Ve bu konu da "modern Türkiye'nin ayıbı."
"Yılların ayıbı."