Bilenlere "tekrarlamış olalım."
"Unutanlara" hatırlatalım.
Bilmeyenler de "bu vesile ile" öğrenmiş olsunlar.
1991 seçimlerinden sonraki
"DYP-SHP koalisyonunun temeli, seçimden önce atılmıştı."
***
1991 seçim kampanyasında DYP lideri Demirel "2 hedefe"
ateş etti:
1. Çankaya' daki Özal'a.
2. İktidardaki ANAP'a.
SHP lideri İnönü'nün "hedef tahtasında" da yine "Özal ile ANAP" vardı.
***
Bir ayrıntı:
Demirel de, İnönü de
"ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın şahsına bir şey söylemediler."
Zira...
"Genç ve yeni genel başkana, çiçeği burnundaki Başbakan' a" yüklenmek prim yapmayacaktı.
***
1991 meydanlarında Demirel "CHP'yi ve İnönü'yü incitecek tek söz etmedi."
"Adamlarına" da ettirmedi.
Aynı şekilde Erdal İnönü de "Demirel'e ve DYP'ye karşı dikkatliydi, saygılıydı."
***
Seçim öncesi başlayan yumuşama ve iyi ilişkiler:
1. Seçim sonrası koalisyonu kolaylaştırdı.
2. Ve Demirel'in Çankaya'ya çıkış sürecinin de başlangıcı oldu.
***
"1991 hatırlatmasını" yapmamızın nedeni:
Pazar günü İzmir'de "dev miting" vardı.
Mitinge "Deniz Baykal'la Zeki Sezer'in birlikte katılımı" bekleniyordu.
Ama "İzmir olayından" hemen önce DSP gitti, Amasya'da miting yaptı.
Ve mitingde "Deniz Baykal istifa" diye bağırıldı.
Baykal'a "yuh" çekenler oldu.
***
"Acemilik" mi desek...
Yoksa işin arka planında başka şeyler mi arasak, bilemiyoruz.
***
Amasya meydanındaki "hava", pazar günü İzmir'de Deniz Baykal ile Zeki Sezer'in "bir araya gelemeyeceğinin" işaretiydi.
Ve CHP-DSP seçim işbirliği zorluğunun da.
Malum, "zorla güzellik olmaz."