Meclis "son sözünü" söyledi: "Cumhurbaşkanı'nı halk seçecek." Ve günün sorusu: Cumhurbaşkanı Sezer bu işe ne diyecek?
"Problem" çok bilinmeyenli.
"Olay" ise çetrefilli.
Siyaset "uzlaşma ile kolayca çözülecek konuyu, arapsaçına çevirdi."
Şimdi "halk çözsün" diyor.
Çok zor.

***

Büyük ihtimal:
Cumhurbaşkanı Sezer "5 artı 5' i geri çevirir."
Meclis de hemen toplanır ve Sezer'in geri çevirdiği tasarıyı, jet hızıyla bir kez daha görüşür ve "virgülüne dokunmadan" aynen kabul eder...
Çankaya'ya gönderir.

***

Bir ayrıntı:
Tayyip beyin "istediği işi Meclis'ten geçirmekte bir sorunu olmaz."
Zira:
"Aday listeleri açıklanana kadar" AKP grubu Tayyip beyin "her dediğine evet der."
5 artı 5'te "Anavatan desteği de olduğuna göre..."
Sorun yok.

***

5 artı 5 davası, önüne 2'nci kez gelince, Cumhurbaşkanı Sezer ne yapar?
1. Anayasa değişikliği, Anayasa Mahkemesi'ne taşınamaz... Sezer, Anayasa Mahkemesi'ne gidemez.
2. Sezer, TBMM'den ikinci kez gelen konuyu imzalayıp, Resmi Gazete'ye göndermeye mecbur.
3. Böylece Anayasa değişikliği kesinleşir ve yürürlüğe girer.
4. Ancak... Sezer imzayı atmakla birlikte, konuyu referanduma götürme yetkisine sahiptir.

***

Tayyip bey için "Meclis'ten istediğini geçirecek gücü var" dedik ama...
Oldu ki "Çankaya'nın geri çevirdiği konu için, ikinci kez 367'yi bulamadı."
"330'la 367 arasında bir yerde" kaldı.
Ne olur?
1. Sezer imzalamaz geri yollar.
2. Referandum gündeme gelir.

***

Referandum için "120 günlük süre" gerekli.
Bu durumda referandum "22 Temmuz seçimine" yetişemez.
Ancak:
TBMM hemen toplanıp "120 günlük süreyi kısaltabilir."
Ve referandum "22 Temmuz' a yetiştirilir."
Halkın önüne "2 sandık" birden konulur.

***

Soru:
Cumhurbaşkanı Sezer "referandum için gerekli 120 günlük süreyi kısaltan yasayı" veto ederse ne olur?
TBMM "bir daha toplanıp" aynı yasayı "aynen" çıkarabilir mi?
Orası "karışık."
Zira "iş uzar."
Uzayınca "aday listeleri belli olur."
Belli olunca "listede adını göremeyen milletvekilleri küser."
Onları "Meclis' e yeniden getirip, yeni kanuna parmak kaldırtmak" güçleşir.

***

Tabii bu arada "takvim hızla işleyecek."
Referandum 22 Temmuz'a ya yetişecek, ya yetişemeyecek.
Yetişemezse "her şey sil baştan."
"Kafa karışıklığı" yanımıza kar kalacak.

***

1. Çankaya' yı halk seçsin demek, sistem değişikliğidir.
2. Seçime giderken sistem değişmez.
3. Değişse bile ilk seçimde uygulamamak gerekir.
4. Siyaset sektörü havanda su dövüyor, hayal dünyasında geziyor ve gergin ortamı daha da geriyor.