Özal çıkarken ANAP "gerileme" sürecindeydi.
1983... Yüzde 45.1 oy.
1987... Yüzde 36.3 oy.
Ve 1989 yerel seçimlerinde
"il genel meclisi" oyu yüzde 21.75.
***
ANAP yıpranmıştı.
Özal da. Çankaya seçimi sürecinde anketler ANAP'ın "yüzde 13' e kadar indiğini" gösteriyordu.
Demirel'in "sıkıştırdığı" Özal, Çankaya'ya "kaçar gibi" çıktı.
***
Özal'dan "hemen sonra" 2 kere kongre yapıldı.
İlk kongrede Yıldırım Akbulut-Hasan Celal Güzel kapıştı. İkincisinde Yıldırım Akbulut-Mesut Yılmaz.
Mesut bey "kıl payı" kazandı. (49-51)
Sonra ANAP "oynak merkez" politikası uyguladı.
"Özal' cıların tasfiyesi" süreci işledi. (Yusuf Bozkurt Özal, Hüsnü Doğan, Keçeciler.....)
Çankaya ile Mesut beyin arası iyice açıldı.
***
Gelelim Demirel'in çıkışına.
Demirel'den sonra "yerine" 1'den çok aday vardı.
Tansu Çiller, İsmet Sezgin, Köksal Toptan.
Tansu hanım kazandı ama...
O da "tasfiyeye" yöneldi.
İşi "eski genel başkan Cindoruk' u partiden atmaya kadar götürdü."
Demirel'le kavgaya girişti.
Hatta kendisine Çankaya'nın "forsuna" benzeyen bir uyduruk fors bile icat etti.
***
1 - AKP bugün "ANAP' ın o zamanki inişi gibi" bir inişte değil.
2 - Tayyip bey çıkarsa, yerine geçecek olan Çankaya ile çatışır mı?.. Hemen "evet" demek zor.
3 - Tayyip beysiz AKP, "birliği" koruyabilir mi?.. "Koruyabilir."
4 - AKP'de aklı başında kimse "Tayyip"cileri tasfiyeyi" düşünmez.
***
Dün ile kıyaslayarak bugünü yorumlarken "dünün koşullarını" unutmamak lazım.