Çankaya işi "papatya falına" döndü... Çıkacak, çıkmayacak... Çıkacak, çıkmayacak... "Çankaya üzerine falcılık" Nisan'a kadar devam edecek.
Ve "2 takım arasındaki" çekişme de gün geçtikçe sertleşecek.
Takımlardan biri "çıkacak" çılar.
Öteki takım "çıkmayacak" çılar.
İki takımın mensuplarının da konuşmaya "başlangıç sözcükleri" aynı:
- Çıkacak... Zira...
Veya:
- Çıkmayacak... Zira...
***
Bu 2 takımın dışında "3' üncü bir takım" daha var:
"İndiririz" ciler.
Bunlar, Tayyip beyin Çankaya'ya çıkması halinde "indirmeyi" düşünenler.
***
Tayyip bey çıkar veya çıkmaz "konumuz o değil."
Konumuz "insan hafızası... Zamanla unutulan bazı şeyler... Siyasi analiz yapılırken gözden kaçan ayrıntılar."
***
"İndiririz" işine bir göz atalım.
Bu iş öyle sanıldığı kadar kolay değil.
"Oraya" çıkan, oturur.
"İndiririm" diyen de, dediğiyle kalır.
***
Özal Çankaya'ya çıkarken Demirel ile Erdal İnönü "indiririz" demişlerdi.
1991'de seçim yapıldı. DYP yüzde 27 aldı. (178 sandalye)
SHP yüzde 20.8. (88 sandalye)
"İktidardaki ANAP" yüzde 24'te kaldı. (115 sandalye) Demirel ile İnönü koalisyon kurdular, Mesut Yılmaz da ana muhalefet lideri oldu.
***
Millete verilmiş "indireceğiz" sözü var ya...
Başbakan Demirel, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı ziyaret etti:
- Turgut beyi Çankaya' dan indireceğiz... Ama oyumuz yetmiyor... Sizden destek istemeye geldim.
Mesut bey "Özal bizim kurucu liderimiz, böyle şey olur mu" diye gülmeye başlayınca...
Demirel:
- Destek vermezsen verme kardeşim... Ne gülüyorsun?
***
Ve Demirel, ANAP Genel Merkezi'nin önünde "tarihi açıklamayı" yaptı:
- İndiremiyoruz... Bu durumda devletin zirvesinde saç saça baş başa kavgaya gerek yok... Konu kapanmıştır... Çankaya Özal' ındır.