Turgut Özal Amerika'da ameliyat olmuş ve Türkiye'ye dönmüştü.
Ankara-Esenboğa'da görkemli bir karşılama oldu.
Özal, başkente büyük bir konvoyla girdi.
İşte o karşılama töreni için Adıyaman'dan develer getirilmişti.
Özal "kesilmek üzere bekleyen develere baktı, baktı" ve...
"Affettim" dedi:
- Develeri affettim... Kesmeyin.
***
Özal ABD'deyken ANAP içinde bir "sürtüşme" vardı.
"İkinci adam" sürtüşmesi.
Mehmet Keçeciler "ben Genel Başkan Başyardımcısıyım... Özal'a ben vekalet ederim" diyordu.
Mustafa Taşar ise:
- Ben Genel Sekreterim... İkinci adam benim.
***
Keçeciler de, Taşar da "boylu poslu" adamlar.
"Yakın çevrede" kendilerine "deve" diye lakap takan da çoktu.
Sürtüşmelerini "develerin kavgası" diye niteleyen de.
Özal "durumu" biliyordu.
***
Neyse biz yine Özal'ın karşılanışına dönelim...
Turgut bey "develeri affettim" deyince...
Biz de "iyi ettiniz efendim" demiştik:
- Keçeciler ile Taşar bunca yıllık arkadaşlar... Kavga onlara yakışmıyor... İkisini de affetmeniz iyi oldu.
Özal kahkahayı bastı.
Keçeciler ile Taşar'a gelince...
Alınsalar neye yarar, makaraları koyuverdiler.