"Topal Osman" Çankaya Köşkü'nü basacak mıydı?
Atatürk, "eşi Latife Hanım'ın çarşafını giyerek" Çankaya'dan kaçtı mı?
Şimdi "gündemde" bir de bunlar var.
***
9 Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ergun Aybars'a dedik ki:
-Dersler başlayınca öğrencileriniz size soracaklar... Ne anlatacaksınız?
***
Ergun Hoca "uzun anlattı."
Aslında bir TV programında "anlatsa" ilgiyle dinlenir.
Söyledikleri, özetle:
*Topal Osman, Atatürk'e ölümüne bağlıydı.
*Meclis'te Trabzon Milletvekili Ali Şükrü bey, Atatürk ile tartışmıştı... Kavga, silah çekecek noktaya gelmişti.
*Gizli oturumdaki bu kavgayı Topal Osman izledi.
*Birkaç gün sonra Ali Şükrü beyin cesedi, Kavaklıdere'de bulundu... Dere yatağında.
*Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı Topal Osman'dan şüphelenildi.
*Devlet gereken önlemi aldı... Latife Hanım ve Atatürk, Köşk'ten ayrıldılar.
*Sonra Topal Osman teslim olmadı... Çatışma çıktı... Yaralandı... Ve öldü.
***
Ergun Hoca'ya göre:
1. Atatürk'ün Topal Osman'a sevgisi sonsuz.
2. Topal Osman'ın da Ata'ya bağlılığı.
***
Trabzon "Ali Şükrü beyin ölümünü" uzun süre unutmadı.
Giresun da "Osman Ağa'nın ölümünü."
"Uzun yıllar" bu iki kentimizin arası bu yüzden biraz "soğuktu." Ama "zaman unutturuyor... Barıştırıyor."
***
Prof. Ergun Aybars:
-Biz tarihçiler her anıyı ciddiye almayız... Zira:
*Anıyı yazan, hayattayken yazmalı.
*Anlatılan kişi de hayatta olmalı.
*Latife hanım ölmüş, yakınları da ölmüş.
*Atatürk hayatta değil.
*"Ata kaçtı" yı doğrulayacak kimse yok.
*Öyleyse neyi konuşuyoruz... Spekülasyondan başka bir şey değil.
***
-Ergun Hoca... Bu tartışma neden alevlendi?.. İpek Çalışlar'ı mahkemeye vermek şart mıydı?
-Dava meselesini bilemem tabii... Bildiğim ise şu... Atatürk hala Türkiye'nin sarılacağı bir değer... Hala rejim tartışması var... Ve hala Atatürk'e muhtacız.
***
Uzun sözün kısası:
"Tarihi tarihçilere bırakalım."
Ve her olayın çözümünü de "yargıdan beklemeyelim."
İpek Çalışlar'a dava açmanın bizce gereği yoktu.