Yazalım mı, yazmayalım mı diye hayli düşündük.
Sümer Oral'ın davetinde, Kenan Evren'le "kodu mu oturtmak" üzerine muhabbet ederken...
Bir zamanlar "kodu mu oturtan" Evren Paşa "İran rejimine benzer bir rejimi Türkiye'ye getirme gayreti olmadıkça" diye konuşunca...
Çevreden "Paşa'yı gaza getirmek isteyenler" çıktı:
- Evet, evet!.. Türkiye'yi İran'a çevirmek istiyorlar.
***
Evren Paşa "gaza gelmeyecek kadar deneyim sahibi."
Ayrıca gaza gelse bile "elinin altında ordu yok."
***
Kenan Evren gece boyunca "demokrasinin önemini anlattı." "Sivil siyasete düşen görevden" bahsetti.
Ve bize yurt gezilerimizle ilgili sorular sordu.
"Hangi parti, hangi bölgede kuvvetli, halk siyasete nasıl bakıyor" gibi sorular.
***
Sümer Oral bizleri Bodrum-Yalıkavak'ta "Balıkçı Hasan'ın Yeri" nde ağırladı.
Az ileride "Çimentepe" var.
Kenan Paşa 2 gün önce de oradaymış.
Eski İstanbul Valisi Nevzat Ayaz'ın davetinde.
Eski Genelkurmay Başkanları'ndan İsmail Hakkı Karadayı ile Hüseyin Kıvrıkoğlu da varmış.
Öğrendik ki orada da söz "sorunlardan" açılınca, herkes "aman demokrasi içinde kalınarak çözüm" diye vurgu yapmış.
***
İlginçtir...
Geçmişte "kodu mu oturtacak gücü" ellerinde bulunduran askerler bugün "demokrasinin yılmaz savunucuları."
Ama "kimi siviller" hala asker yanlısı.
***
"Bunlara" girmişken "bir konuyu daha" eklemek gerek.
1. Başbakan Erdoğan, Org. Hilmi Özkök'e gerçekten "Hocam" dedi mi, demedi mi?
"Yaygın kanaat" dediği yönünde.
2. Org. Özkök "Hükümet'le şiirsel bir uyum içindeyiz" sözünü gerçekten etti mi, etmedi mi?
"Yaygın kanaat" ettiği.
3. Özkök Paşa eğer biraz yıprandıysa onu "öz" değil, "söz" yıpratmış.
"Yaygın kanaat" böyle.
4. Yeni Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt ile ilgili "yaygın kanaate" gelince.
* Askeri siyasetin dışında tutmaya özen gösterir.
* Her şeyin çaresinin demokrasi içinde aranmasını ister.
* Siyasetin kurumlarıyla ilişkilerinde fevkalade dikkatli ve mesafeli olur.
* Ne kimseyi eğer, ne kimsenin karşısında eğilir... Anayasal konumunda dik durur.