DEMİREL'İN cebinde bir "Anayasa."
Çalışma masasında yine "Anayasa."
Hatta... Yatağının "başucunda da" Anayasa. Baba, Anayasa'yı açıyor...
***
Üstün kitap diyor ki... Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir.
* Üstün kitap bununla da kalmıyor... Diyor ki: Türk milleti egemenliğini Anayasa'nın koyduğu esaslara göre yetkili organları eliyle kullanır.
* Yani hiçbir kimse ve organ, kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.
* Şimdi herkese sesleniyorum: Devlet Anayasal devlet, rejim demokratik Cumhuriyet ise, ne millet iradesinin üstünlüğünü zedeleyecek bir şeye razı olabilirsiniz, ne de üstün kitabı zedeleyecek bir şeye.
* Karşılaşılan durum ne olursa olsun, üstün kitap ve üstün iradeyi zedeleyecek tasarruflara alkış tutanların, ülkenin iyi yönetilmediğinden şikayet hakkı zedelenir.
* Cumhuriyet'e ve Anayasa'ya sadakat ve sahiplik budur.
* Bu Anayasa devletle millet arasında bir mukaveledir... Kontrattır.
* Kontrat kime emanet edilmiş?.. Rejimin vasisi yok... Rejim birisinin himayesinde değil.
* Anayasa diyor ki... Bu Anayasa demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet edilmiştir.
* Emanet edilen yer, milletin kendisi.
* TSK, 35. madde ile Cumhuriyet'i koruma ve kollama görevini üstleniyor... Fakat, böyle bir görev Anayasa'da yok.
* Anayasa, böyle bir görevi kimseye vermiyor... TSK dahil.