Bu diziyi hazırlarken Demirel ile yaptığımız ilk görüşme "2.5 saat sürdü." İkinci görüşme "telefonda" oldu... Yarım saat.
Bir saat süren "yüzyüze" üçüncü görüşmede "demokrasilerde ordunun yeri" konusunu sorduk.
Süleyman Demirel önce bir "girizgah" yaptı:
- Demokrasinin ordusu olmayı en çok bizim ordumuz ister... Çağın icaplarına en çok bizim ordumuz uymuştur.
Demirel bu "girişten" sonra... "Şimdi söyleyeceklerimi dikkatle dinleyiniz" diye söze başladı.
"Kendi ağzından..."
KUVVETLER AYRILIĞI
Bizim sistemimizde devletin iki kurumunun yerini tayinde zorluk olmuştur.
Devlet, kuvvetler ayrılığı prensibine oturur.
Yasama, yürütme ve yargı. Bunlar, kendi içlerinde bir hiyerarşiye tabidir.
Bağımsızdır.
Bir de Cumhurbaşkanı vardır. Görev ve yetkileri Anayasa ile tayin edilmiştir.
Bir de gelenek ve görenekler oluşmuştur.
Silahlı kuvvetler, kuvvetler ayrılığı prensibinde ayrı bir kuvvet değildir.
ANAYASA
Demirel 1982 Anayasası'nı açtı. Birinci Bölüm "Yasama." İkinci Bölüm "Yürütme."
Demirel:
- Yürütme, Cumhurbaşkanı ile başlıyor.
Sonra Anayasa'nın 8. maddesini okudu:
- Yürütme yetkisi ve görevi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından Anayasa'ya ve kanunlara uygun olarak kullanılır.
SORUMLULUK
Demirel bu defa 117. maddeyi okudu:
- Başkomutanlık TBMM'nin manevi varlığından ayrılamaz... Ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur.
- Efendim, nereye geleceksiniz?
- Bitmedi... Okuyorum... Milli güvenliğin sağlanmasından ve silahlı kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasından TBMM'ye karşı Bakanlar Kurulu sorumludur.
SİSTEM
Demirel "okumaya" devam etti:
- Genelkurmay Başkanı, silahlı kuvvetler komutanı olup, savaşta başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanı namına yerine getirir.
Yine "okumaya" devam:
- Genelkurmay
Başkanı, Bakanlar Kurulu'nun teklifi üzerine Cumhurbaşkanı'nca atanır.
GÖREV VE YETKİ
"Bunlar" herkesin bildiği Anayasa hükümleri.
Ama Demirel "okumakta" ısrarlı:
- (Genelkurmay Başkanı'nın) görev ve yetkileri kanunla düzenlenir... Genelkurmay Başkanı bu görev ve yetkilerden dolayı Başbakan'a karşı sorumludur.
KRİTİK SORU
Demirel "Anayasa'yı" masaya bıraktı. Bize döndü:
- Tayini Bakanlar Kurulu teklifiyle oluyor... Başbakan'a karşı sorumlu... Kime bağlı?
- Yani?
- Görev ve yetkilerinin esası Anayasa'da mevcut değil.
"Söylemin gerisini" Demirel'in ağzından aktaralım:
ANLAŞILMASI ZOR
* Milli Savunma Bakanı'nın Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanları ile ilgili görev ilişkileri kanunla düzenlenir.
* Başkomutanlık TBMM'nin manevi şahsında... Cumhurbaşkanı temsil ediyor.
* Genelkurmay Başkanı, savaşta Başkomutan.
* Başbakan'a bağlı değil, Başbakan'a karşı sorumlu.
* Silahlı kuvvetlerin yerini, Anayasa'da yazıldığı şekilde anlamak, kolay bir şey değil.
* Milli Savunma Bakanlığı başlığı altında, 1 madde içinde... 175 maddeli Anayasa'da 1 madde.
VE DİYANET
Demirel sözün başında "iki kurumdan" bahsetmişti.
Şimdi mülakatın "ikinci kurum" bölümü.
Demirel:
* Diyanet İşleri, Genel İdare'ye dahil edilmiş... Anayasa Madde 136.
* Laik devlette, genel idareye dahil edilmesi tartışılabilir.
* Zaten geçmişte tartışıldı.
* Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı laiklik ilkesi doğrultusunda özel kanunla gösterilen görevleri yerine getirir.
* İşte bu da boşlukta.
TARTIŞILACAK
Demirel:
- Bugün iki konudan bahsettim... İkisi de çok önemli... İkisinin de yeri, görevi Anayasa'da değil, kanunlarda yer almış.
- Yani?
- Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeri Anayasa'da net ve açık şekilde tayin edilmiş değil... Kanunla tayin edilmiş... Bu hukuk devletinin şartlarına ne kadar uygun, tartışılabilir... Ve bu tartışma Türkiye'nin gündemine gelecektir.