Artık dünya, alem biliyor ki "umudumuz Schröder."
Kendisine "resmen destek" veriyoruz.
"Başbakanlığı devam etsin"
diye.
Etmese bile "koalisyon ortağı olsun" diye.
"Merkel'in tek başına iktidara gelmesini önlesin" diye.
Neyse ki Almanya'da "dağa, taşa yazı yazmak" diye bir şey yok.
Olsaydı döktürürdük:
"Umudumuz Schröder."
***
Umut fakirin ekmeği.
Buna bir diyeceğimiz yok. Ama Schröder'e "bir çift söz"
söylemek de gerekmiyor mu? Ola ki yarın yine hükümet ortaklığı falan yapar.
Bugünden söylemekte fayda var.
***
Bir:
Almanya'da, malum, işsizlik var. Fakat "Alman işsizlerin" oranı yüzde 9.
"Türk işsizlerin" oranı yüzde 40.
"Öteki yabancıların" işsizlik oranı yüzde 14.
Bay Schröder.
Buna ne diyorsunuz?
***
İki:
Geçen yıl Almanya'da "bakkal... Manav... Küçük esnaf" olarak iş yapan 3 bin Türk "iflas etti." "Kepenk kapattı."
Bay Schröder. Ne buyuruyorsunuz?
***
Üç:
Almanya, AB üyesi olabilmemiz için bize sık sık "şunu da yapın... Bunu da yapın" diye ev ödevi verdi durdu.
Aynı süreçte Almanya'nın da bazı "ev ödevleri" vardı.
AB Adalet Divanı'nın "Türkler lehine verdiği kararların uygulanması."
Almanya "çoğunu uygulamadı."
Sayın "umudumuz Schröder."
Haksız mıyız?