Allah, Atça'ya her şeyi vermiş.
Kuzeyi dağlara dayanıyor.
Güneyi, Büyük Menderes Ovası.
Çilek, şeftali, kavun, karpuz, patlıcan, üzüm, incir, mısır, zeytin, portakal, limon, kestane, elma, pamuk.
Toprak öyle bereketli ki...
Atçalı'nın deyimiyle:
- Bastonu toprağa sok, baston ağacı fışkırsın.
***
Yıllık çilek üretimi 5 bin tonun üzerinde.
Tarımın yanı sıra, sanayileşme de var.
Özellikle de tarıma dayalı sanayi.
Milli gelir, Türkiye ortalamasının çok üzerinde.
***
Atça "sosyal demokrat ağırlıklı."
Ama belediye başkanı DYP'li.
- Başkan, nasıl oldu?
Belediye Başkanı Osman Yıldırımkaya:
- 3217 belediye içinde, CHP'nin 31 yıldır başkanlığı başka partiye kaptırmadığı 3 yer vardı... Ordu'nun Fatsa'sı... Denizli'nin Sarayköy'ü... Aydın'ın da Atça'sı... Ama sonunda ben CHP'yi devirdim.
***
1994'te Osman Yıldırımkaya yüzde 33 oy almış.
Seçimi 250 oyla kaybetmiş.
1999'da yüzde 35 oy almış.
Ve seçimi 98 oy farkıyla kazanmış.
- Ya 2004'te ne oldu?
- Fark yaptım... Sandıktan yüzde 58'le çıktım.
***
Başkanla, Atça'yı dolaştık.
Yurdun başka yerlerindeki gibi "yoğun bir şikâyet... Yakınma" dinlemedik.
"Tembel.. Pinekleyen... Boşta gezen"
görmedik.
Ama yine de "mırıldanan" var:
- Gelir dağılımı bozuk... Mahsul iyi para etmiyor... Okuyan gençler iş bulamıyor.
***
- Başkan... Atça'yı çok iyi bulduk.
- Çok şükür, iyiyiz... Fakat Atçalı eskiden tıraş olunca, berbere mutlaka bahşiş verirdi... Şimdi bahşiş bırakan yok... Hatta berbere ufak, tefek borç takan var.
***
Keşke her yer Atça olsa.