Zaman zaman, sağda solda "yorumlar" yapılır. Bazı bakanların da katıldığı bir yemekte, davetlilerden biri "siyasi bir yorum" yaptı:
- 17 Aralık'ta AB konusunda olumlu gelişme yaşanır... Ekonomi canlanır... Yabancı sermaye gelir... Yatırımlar başlar... Yaz mevsiminde tarım kesimi rahatlar... Ve AKP iktidarı, 2005 son baharında Meclis'i erken seçime götürür.
***
Bu yorum üzerine herkes bize baktı.
"Ne diyorsunuz" diye.
Aklımıza bir fıkra geldi.
Delikanlı parkta sevgilisi ile baş başaymış.
Bir ara demiş ki:
- Ah keşke kırkayak gibi benim de kırk tane kolum olsa.
Kız sormuş:
- Kırk tane kolu ne yapacaksın?
- Sana iyice sarılacağım.
Kızın tepkisi
- Bunu iki kolunla da yapabilirsin... Tutan mı var?
***
Bu defa gözler Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e çevrildi.
Cemil bey de bizim gibi düşünüyordu:
- Erken seçimin hiçbir gerekçesi yok... Ne diye seçime gittiğimizi halka anlatamayız... Halk der ki: "368 milletvekiliniz var, daha ne istiyorsunuz?.. 368'le yapamadığınız birşey mi var ki, zamanından önce seçime gidiyorsunuz?.. İş yapacaktınız da 368'lik çoğunluğun elini tutan mı oldu?" Hayır hayır, erken seçim diye birşey uzaktan yakından gündemimizde yok.