Vatandaş gider de "dere yatağına" ev yaparsa sonu işte böyle olur. Yağmur yağar, ev sular altında kalır. Ya devlet gider de "hastaneyi" yanlış yere yaparsa ne diyeceğiz?
Örnek "Adapazarı Devlet Hastanesi."
Yıllardır Adapazarı'na ne zaman biraz fazla yağmur yağsa, belediyenin ilk işi "hastanenin çevresinde önlem almak" olur.
Kendisi "çarpık yapılaşan" bir devletin, çarpık yapılaşmadan dolayı vatandaşına söyleyeceği ne söz olabilir?
Adapazarı'na da yağmur yağdı.
Ama Adapazarı, İstanbul gibi "perişan olmadı."
Zira depremden sonra Adapazarı "kendine çeki, düzen verdi... Önlemini aldı."
Adapazarı Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran'ı kutlamak gerek.
***
Adapazarı'nda fındık üreticisi yağıştan büyük zarar gördü.
Ama onun da "önlemle, yerel yönetimle" ilgisi yok.
Hani bir fıkra vardır. Anne balık, yavrusuna "önlemleri" anlatıyormuş.
- Olta görürsen şöyle kaçacaksın, zıpkın görürsen böyle...
Bu sırada balıkçının biri ağ atıvermiş.
Ağın içinde çırpınan yavru balık, annesine sormuş:
- Ya bunun önlemi nedir?
- Buna tepeden ime derler ki, önlemi yoktur.
Tarım sektörü için de "durum" böyle.