Kütahya Cezaevi "kentin, Eskişehir yolu çıkışında." 23 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulmuş.
Kapalı cezaevinde 400, açıkta 60 tutuklu ve hükümlü var.
Terör suçlusu yok.
Cezaevinin müdürü Cengiz Gül.
BRİFİNG
Cezaevine gitmeden önce bize bir "brifing" verildi.
Brifingin ana başlıkları:
* Tehdit ve baskıyla karşılaşan insan, kendini geliştiremez.
* Cezaevinden çıkacak insan sağlıklı, kendisine ve yasalara saygılı olmalıdır... Yeni bir yaşam kuracak hale gelmelidir.
* Üreten Türkiye'nin cezaevlerinde de üretim olmalıdır.
ÜRETİM
Cezaevinde gerçekten "üretim" var. Üretenler "mahkumlar." "Günde 4 milyon lira" yevmiye alıyorlar. Ayrıca "sigortalılar."
Tabii sigorta priminin çoğunu devlet karşılıyor.
İHRACATA DOĞRU
Cezaevindeki "Konfeksiyon atölyesi"nde gömlek dikiliyor.
Türkiye'deki tüm cezaevlerindeki "resmi personelin" gömlekleri. 86 tutuklu-hükümlü yılda yaklaşık 90 bin gömlek dikiyor.
Diktikleri gömlek öylesine kaliteli ki, bu yıl Deniz Kuvvetleri Komutanlığı "95 bin gömlek" sipariş vermiş. "Cezaevi terzileri" bundan çok memnun. "İhracat bile yapacağız" diyorlar.
AYAKKABICILAR
"Kundura atölyesinde" 17 tutukluhükümlü çalışıyor.
Ayakkabının tanesi "30 milyon lira."
Kalite "gerçekten mükemmel." İsterseniz "ayağınızın ölçüsünü" çıkarıyorlar.
"Özel olarak" size ayakkabı yapıyorlar.
Kütahya Valisi Osman Aydın "özel ayakkabı siparişi" verdi.
Tutuklu-hükümlüler öylesine sevindiler ki:
"Valimiz bile bizden ayakkabı alıyor" diye.
ÇİNİ USTALARI "Çini atölyesi" ders salonu gibi. "Sıralarda" tutuklu-hükümlüler çalışıyor.
Küp, vazo, tabak, küçük süs eşyası yapıyorlar.
Ayda "3 bin parça çini" üretiliyor. Dışardan, hammadde olarak "çini çamuru" alınıyor. Nihai ürün haline gelene kadar bütün çalışmalar, cezaevinde yapılıyor.
FABRİKA GİBİ
Burası cezaevi değil de sanki bir "fabrika."
Buraya "düşen" hayattan kopmuyor.
"Hayata küsmemesi için" herşey yapılıyor.
Mesleksizler "meslek sahibi" haline geliyor.
Tutuklular, hükümlüler "cep harçlıklarını" çıkarıyorlar.
"Yılbaşında, yaş gününde, bayramda" eşe, dosta "hediye" gönderiyorlar.
BRAVO
Burası öyle bir cezaevi ki... Üniversite (Dumlupınar Üniversitesi), Çıraklık Eğitim Merkezi ile, Sanayi Odası ile "işbirliği" halinde...
Cezaevinden çıkarken müdür Nevşehirli Cengiz Gül dedi ki:
- Kötü şey çok çabuk duyuluyor... İyi şeyi ise anlatmak çok zor... Zahmet edip geldiğiniz için Allah sizden razı olsun.
"Allah sizden de razı olsun" dedik:
- Tutukluya, hükümlüye müdürlük değil de, babalık yaptığınız için... Onlara meslek öğrettiğiniz için... Onları üretime kattığınız için... Allah, sizden de razı olsun.