Adalet Bakanı Cemil Çiçek geçenlerde "parasızlıktan" yakınırken şöyle demişti:
- Yabancı bir devlet adamı geldiği zaman, yüz akıyla gezdireceğim bir adliye binamız yok.
Bu sözleri yazdığımız gün yine Cemil beyle birlikteydik.
Bakan'la sohbet ederken, cep telefonumuza bir mesaj geldi:
"Sayın Adalet Bakanımızın, yabancı konuklarını yüz akıyla gezdireceği adliye binası bizde var. İmza: Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İhsan Tunçoğlu.
Mesajı hemen Cemil Çiçek'e gösterdik.
"Vallahi doğru" diye güldü.
Ve devam etti:
- Ama Ankara'ya gelen her yabancı devlet adamını da Kütahya'ya nasıl götüreyim?
TARİHÇE
Kütahya'ya gittik. Adliye binası "Saray Mahallesi, Fuatpaşa Caddesi"nde.
"Tarihi" bir yapı. Üzerinde bir "tarihçe" tabelası asılı.
Aynen şöyle:
Binanın Tarihçesi Hükümet konağı olarak inşa edilmiş iş-bu bina, 1893-1908 arasında Kütahya'da Mutasarrıf olarak görev yapan, Giritli Ahmet Fuat Paşa tarafından 1902- 1907 arasında yaptırılmıştır.
Bina 1981'e kadar hükümet konağı olarak kullanılmıştır.
MÜZE GİBİ
Kütahya Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şerif Eren bize adliyeyi gezdirdi.
"Müze gibi" bir yer. Adliyede 7 savcı, 13 hakim görev yapıyor.
Tarihi binanın yanına, ihtiyacı karşılamak için "ek" inşa edilmiş.
"Çalışma şartları" mükemmel.
"Kütüphane" deseniz var, "konferans salonu" deseniz var.
"Dinlenme salonu" var. Adalet personelinin çalıştığı odalar "şeffaf."
İçerisi, dışarısı herkesin gözünün önünde.
ADLİYE MAĞAZASI
Cezaevindeki hükümlülerin ürettikleri ürünler, adliye binasındaki bir "mağazada" satılıyor.
Adliye'ye işi düşen mağazayı da geziyor.
Beğendiği bir şey olursa, alıyor.
RAPOR
Adliye binasındaki "trafiğe" gelince...
"Ekonomik suçlar" ön planda.
Hırsızlıkta "artış" var. "Aile Mahkemesi"nin iş yükü fazla.
Ekonomik sıkıntılar ve işsizlik "boşanma olaylarını" artırmış.
GELEN, GELENE
"Bu binayı kimler gezdi, gördü" diye sorduk.
Bazı "yabancı heyetler" gelmiş.
"Hollanda'dan bile" gelenler olmuş.
İngilizler, Almanlar, Fransızlar hayran kalmışlar,
"tekrar geleceğiz" demişler.
ADNAN MENDERES
Başsavcı Mehmet Şerif Eren'in odasında kahve içtik.
Bu oda "eski vali odası." 27 Mayıs 1960'ta ihtilal olduğunda, Başbakan Adnan Menderes, Kütahya'daydı.
Menderes "siyasi gelişmeleri" işte bu odadan izlemiş.
Ve ihtilalciler, 27 Mayıs sabahı Başbakan'ı "bu odadan alıp, götürmüşler."
"Oda, tarih kokuyor."
FATİH SULTAN MEHMET
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Akarca "çayı da benim odamda içelim" dedi.
Odada "Fenerbahçe amblemli tabak" dikkatimizi çekti.
Başsavcı Fenerbahçeli. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı yine Fenerbahçeli.
"Oda Fenerbahçe kokuyor."
Ağır Ceza Başkanı "tarihe meraklı" bir yargıç.
Oğlunun adı "Fatih."
Eşinin adı "Sultan." Kendisinin adı "Mehmet." Aile birlikte çarşıya çıkınca, halk "Fatih Sultan Mehmet geliyor" diyor.
HUKUK DEVLETİ
Adliye binasının önünde bir Atatürk heykeli var.
Heykelin kaidesine "terazi" kazınmış.
"Adaletin şaşmaz terazisi."
Altına da şu yazı yazılmış: "Hak kuvvetin üstündedir."
"Hukukun üstünlüğünün" bundan daha güzel ifadesi olmaz.
ÖZÜRLÜYE SAYGI
"Sayın Başsavcı, tuvalete gideceğiz" dedik:
- Tuvalet ihtiyacımız olduğu için değil... Sadece adliyenin tuvaletlerini görmek istiyoruz.
"Öyleyse birlikte gidelim" diyerek önümüze düştü.
Tuvaletler, tertemiz. "Özürlü tuvaleti" bile var.
ÖZEL SİSTEM
Hakim ya da yargıç sabah otomobiliyle "kapalı garaja" giriyor.
"Garajın içinden" odasına çıkıyor.
Tutuklular adliye koridorlarında görünmüyorlar.
Adliye binasının "özel bir bölümüne" getiriliyorlar.
Oradan "mahkeme salonuna giden bir yoldan" geçiriliyorlar.
Doğruca "salona" giriyorlar.
Adliyeye gelen vatandaş "kelepçeli mahkumla" karşılaşmıyor.
YÜZ AKIYLA
Türkiye'deki bütün adliyeler böyle olsa, Türkiye'nin "adliye sorunu" çözülür.
Kütahya adliyesinde görev yapmak bir "ayrıcalık."
Yolunuz düşerse gezmenizi öneririz.
Sayın Adalet Bakanı. Yabancı konuklarınızı yüz akıyla Kütahya'ya götürebilirsiniz.