Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Ferecli Hakim Safaroğlu

Doktor, kilo verme konusu da sizin uzmanlık alanınız içinde mi?
- He ya... Kilo verdirmek kolay... Bir haftalık iştir... Yapırem.
- Kısırlık? - Eğer varsa bildiğiniz kişi, gelmeli mene... Özüm ne gerek var, yapacak... Bir tek ki, gelmeli.
- Gelirse, kaç para verecek?
- Eğer kim, imanı kıt kişiyse ve zürriyet yüzünden çocuk yapamaz ise, para almırem... Sevabıma tedavi edirem... Tek ki, gelmeli mene.

***

Doktor Ferecli Hakim Safaroğlu, saçlarımızdaki aklara baktı:
- İstir misen, senin saçlarını siyah yapah?
- Ne zaman? - 45 gün müddet lazım.
- Birbuçuk ayda siyah olacak mı?
- Yoh... Üç ayda olacah... 15 gün tedavi, 15 gün ara... Toplam üç ay tutacah.

***

Masamızda bir emekli orgeneral vardı.
Dört milletvekili.
Bir eski bakan.
Azerbaycan büyükelçimiz. Tabii Ogan Soysal ile Şamil Ayrım. Azeri bilim adamları.
Türklerden biri "nefes darlığı" diyecek oldu.
Dr. Safaroğlu:
- Siz nefes darlığından şikayet mi edisiz?.. Söyleyin, kortizon kullanır mısınız?
Arkadaşımız "evet" dedi.
Kullandığı ilacı gösterdi. Doktor:
- Astım... Nefes darlığı... Kortizon almışsa tedavi altı ay... Almamışsa iki ay.

***

Dr. Safaroğlu "Temmuz'da
Türkiye'ye geleceğini"
söyledi.
"Masadaki arkadaşımızla"
karşılıklı telefonlarını aldılar.
Türkiye'de görüşmek üzere sözleştiler.
Masadakilerden biri "gençleşme konusunu" açtı.
Doktor güldü:
- Yani cinsel bakımdan mı?.. O çok kolay... En iyi işimiz de o... Gelen çok.
Bu sırada sohbet yine kesildi.
Zira bayan Azeri şarkıcı masamıza yaklaşmıştı:
"Kimler geldi, kimler geçti hayatımdan?"
"Çok güzel söylüyor" dedik.
Dr. Safaroğlu "hayır" diye başını kaldırdı:
- Siz bu şarkıyı Ajda Pekkan'dan dinleyesiz... Bizimkiler Ajda Pekkan'ın çok kıçından gelir.
Biz bir an durakladık.
Dr. Safaroğlu:
- Yani çok gerisinden... Bizim Azeri dilinde böyle söylenir.

***

- Yavuz bey... Kilo vermek, Türkiye'de çok çetin bir iş... Fakat burada asal.
- Asal ne demek?
- Siz diyorsız kolay... Sade... Basit.
-Doktor, tekrar soruyoruz... Ücretiniz?
Doktor, kolumuza girdi:
- Siz, özümün kalbini incitesiz... Sorirem, mahsus mu yapırsız?.. Biz gardaşız.

***

Üç cep telefonu var.
Biri "çok özelmiş." Üçünü de verdi.
Ev telefonunu da.
Ancak "özel cep telefonu ile ev telefonunu kimseye söylemememizi" istedi.
Vedalaşırken şöyle dedi:
- Türkiye'de çok yahşi doktorlar vardır... Kimsenin buraya gelmesine lüzumat yohtir... Fekat, siz göndermek istirsiz birini, özüme bir habar salasız.
- İyi de... Muayene ücretiniz?
- Yapmayasız, beni kırmaya devam etmeyesiz... Biz iki ayrı dövlet ama tek milletiz... Gardaşız... Adam, gardaşından para alır mı? Allah'ın serveti para gazanmah değil, şifa dağıtmahtır.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA